“Yokuşta Yanında Olanı Düzlükte Unutanlar”
Hayatın yokuşları vardır. Zorluklar, yoksunluklar, yokluklar… İnsan; kimi zaman çaresiz kaldığında, kimi zaman yalnız hissettiğinde çevresine bakar. O an yanında kim varsa onun varlığı anlamlı hale gelir. İşte gerçek dostluklar da o engebeli, dik yokuşlarda belli olur. Çünkü insan, sırtını dayayabileceği omuzları böyle zamanlarda tanır. Zor gün dostluğu, diğer bütün ilişkilerden kıymetlidir.
Ama ne gariptir ki; insanlar düzlüğe çıkınca yokuşu kiminle çıktığını unutur. Kazanılan zaferlerin, bitirilen yolların sarhoşluğu, insana geçmişte uzatılan elleri, omuz verenleri unutturur. Nankörlük; bir anlık gaflet değil, ne yazık ki bir karakter meselesidir. Çünkü nankörlük, insanın içinde gizlenen bir zaaftır; ihtiyaç bittiğinde ortaya çıkar. Bu yüzden unutkanlıkla açıklanamaz. Bu, bilinçli bir tercihtir.
Bazı insanlar için başarmak yalnızca bir hedef değil, bir bahanedir. Amaçlarına ulaşana kadar herkesle iyi geçinirler. İhtiyaçları kalmadığında ise o insanları siler, yok sayar, hatta varlıklarını inkar ederler. Dün “dostum” dediklerine bugün “tanımıyorum” derken bir an bile düşünmezler. Çünkü vicdan terazisi bozulmuştur. İşte bu noktada, insanın karakteri tartılır.
Toplum olarak en büyük hatalarımızdan biri; insanları başarıya ulaştıkları yerde değil, zorlukla mücadele ettikleri süreçte tanımamamızdır. Oysa gerçek değer, mücadele ederken gösterilir. Bir insan yokuştayken yanındaysanız ve düzlüğe çıktığında sizi görmezden geliyorsa, o kişiden uzak durmayı bilmelisiniz. Çünkü nankör bir insan, sizi sadece menfaati kadar tanır, menfaati bittiği an yok sayar.
Nankörlük, sadece bir durum değil, yerleşik bir huydur. Huy haline gelen nankörlükten arınmak ise çoğu zaman mümkün değildir. Çünkü bu insanlar, verdikleri zararların bile farkında değildir. Onlar için herkes “kullanılıp atılacak” bir araçtır. Böyleleri için iyilik yapmak bile doğru değildir; çünkü karşılığında vefasızlık görmeniz kaçınılmazdır.
Bu yüzden hayatın her döneminde, kimle yol yürüdüğünüzü dikkatle seçin. Çünkü bazı yolları, yanınızdakinden çok önce bitirmeniz gerekebilir. Unutmayın: Gerçek dostluk, sadece zor zamanları değil, başarı zamanlarını da birlikte paylaşabilmektir. Ama eğer bir gün, siz düzlüğe çıktığınızda yanınızdakileri unutur, arkanızda bırakırsanız… İşte o zaman yokuşta yanında olanın hayaletine dönüşürsünüz.
Düzlüğe çıktığınızda; size omuz verenleri unutmadan yürüyün. Çünkü insanı büyüten, geldiği yer değil; oraya kimlerle geldiğidir.