İlhami İNCEÖZ

Tarih: 12.10.2025 16:25

ALTINKALEM SANAT ATÖLYESİ VE AKSARAY’DA İKİ ÜSTÂD

Facebook Twitter Linked-in

ALTINKALEM SANAT ATÖLYESİ VE AKSARAY’DA İKİ ÜSTÂD

Erzade Yurdagül Hoca ve eşi kıymetli Emine Hanım, Us İşhanı içerisinde, 3.katta bir Hattatlık atölyesi açtılar. Yaklaşık olarak 1 yılı doldurdu bu atölye. Bu satırların yazarı ondan bir ay kadar sonra bir üst katta Aksaray Tarih araştırma merkezi adıyla beş-altı ay komşusu oldu. 

Eşi ve kendisi ustalıklarını gösterdiği levha ve tablolarla atölyelerini süslerken, o vakitler henüz sadece ilk üç öğrencisi vardı. Bunlardan biri ben, biri de Bayraktarlar-Koluman’ın müdürü Zafer Bey idi. Biz derslere pek iştirak edemesek de Zafer Bey eskiden olan hattatlığını Erzade Hocayla, cumartesi günleri çalışarak tazeledi. Hala da ustalığına devam etmekte… Bense hala, Osmanlıca kelime ezberlerindeyim!

Erzade Yurdagül Hoca’nın katıldığı son etkinlik, birkaç ay önce Ankara’da, davet edildiği İslam Sanatları fuarı idi. Hocam, fuarlarda hat ve sanatını konuştururken, ben Çanakkale’de, Aksaray hakkında 2 adet kitabı bitirmeye çabalıyordum. Erzade Hoca’nın yeni açtığı atölyeyle fuarlara katılıyor müjdesi, bir dostun başarısı olarak o vakitler beni çok sevindirmişti. O günlerde ben de bir iyi bir haber alınca mutluluğumuz ikiye katlandı tabi. Ama Erzade Hocam fuarda bakanlarla, vekillerle tanışıp, Aksaray’ı yalnız başına ‘’Aksaray Sancağı’’ olarak temsil etme başarısıyla, döndü Aksaray’a. Biz de aynı başarılı durum gerçekleşmedi. Varsın olsun, o her daim böyle başarılı olsun da, biz onun başarılı çalışmalarıyla gurur duyalım, inşallah!

 

Azmedene Allah verirmiş ya, çalışma yerim olsun diyen Erzade Hoca kendine bir boş dükkan tutarak çalışma ortamına uygun donattığı atölyesinde, eşi ve biz dostlarına çay-kahve eşliğinde nadide dostluğunu ikram ederken, 3 olan öğrencisi beşi, 10’u buldu. Biz artık, öğrencileri rahatsız olmasın diye cumartesi günleri içmeye uğradığımız çayların, tadını bile unuttuk… Hafta içi zaten okulda oldukları için atölyeye uğrama imkanımız yok. Haftasonu da öğrenci derslerinden sohbete imkan kalmıyor. Atölyenin duvarlarındaki harika hat levhaları altında, aydınlık ve ferah bir atölyenin ışıltısında hat ve tezhip çalışmak, gelenler için hoş bir zevk. Onun hazzını sevdalıları daha iyi bilir. Ben de eskilerden kalan çeyrek çinicilik de olsa da, heves olmayınca bir anlamı yok! Ama ben en çok Erzade hocanın hoş sohbetiyle ve saygıdeğer Emine hanımın misafirperverliğinde içtiğimiz çayın, kahvenin tarafındayım. İlerletmeye uğraştığım Osmanlıca’nın harfleriyle süslü duvarları hâz alarak seyredince, bana kazandırdığı en tatlı şey, eve koşup Osmanlıca’ya 2 saat daha fazla çalışayım arzusu…

 

Kayserili Erzade Hoca’nın eşi Emine Hanım da aynı atölyede kendi öğrencilerine tezhip, süsleme dersleri veriyor. Atölyenin girişindeki masa Erzade Hocanın, onun sol tarafındaki oda-kısım da Emine Hanım’ın atölyesi. İki hattat Urfa’dan Aksaray’a taşındıklarında Aksaray’da bir hat atölyesi açıp, öğrenci yetiştirmek hayallerinde değildiler. Ama özlerindeki sanat arzusu atölyeye eriştirdi onları… Amaçları sevdiği hat-tezhip sanatının yanında edebiyat, tarih, kültürle ilgilenen dostlar edinmek, dostları da sanat bağında bir araya getirmekti. Öyle de oldu. Günden güne sanat ve ilmin meraklısının sık uğradığı, bir atölyeye dönüştü ve dönüşmeye devam ediyor. Bu da Aksaray’ım için sevindirici bir durum. Hattı-tezhipi sevenlerin de arada bir yoklayacağı iki üstâd ve bir mekanı var. Ne güzel bir şey!

Hakiki Sanat, günışığı gibidir, o günışığına yaslananlar, eriştiği halisane zevklerle, tüm insanlar da buluşsun, tanışsın diye, tanıdığı her gönüle bir avuç da olsa, o günışığından uzatmak ister! Bu atölyelerin sahibi iki üstâd da, böyle insanlardandır, bilmenizi isterim!

Allah, böyle mekanlarımızı, böyle güzide sanatkarlarımızı, hatta ve tezhibe de gönül düşüren sanatçı ruhlu kıymetli Aksaraylılarımızı da her daim, başarılarıyla, çoğaltsın inşallah! 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —