İlhami İNCEÖZ


ÜMRÂN

ÜMRÂN


ÜMRÂN

 

Bir serin güz akşamını kaynattım

İçtim dostlarla kızıl suda, Ümrân!

Dilim değdi anıları parlattım

Silindi pası da, tozu da, Ümrân!

 

Talihim değişmez, hicrân değişmez

Hicrânımda mirâs, hüsrân değişmez,

Silinir anılar, insan değişmez

Dünkü acın sıcak, hâtırda Ümrân!

 

Geldi bir efkâr, kapladı evimi

Yaktı, kaç yıl sonra yarım sev’imi,

Harladı kalpte, hasret alevimi,

Gözlerin, düş de konuştu da, Ümrân!

 

Aşkı, çoktan, takvimlerle katladım 

Eğdim boynu, ‘’kısmet’’le rahatladım,

Ben gözleri yanık bulut, çatladım,

Kalbimin suları uykuda, Ümrân!

 

Ben derbeder, ruhum dünyaya sağır

Akşam gölüne gençliği batırır…

Ne kendi uyur, ne beni yatırır

Çırpınıyorum kör kuyuda Ümrân! 

 

Yürüsem, gittiğim yol durur, bitmez

Dursam, yaslandığım kol kurur, yetmez,

Ben nasıl bir garibim, hiç pul etmez,

Baht, bende değil, zâlim sûda Ümrân!

 

Ayva yere ineli, oldu aylar…

Yârsan, bin bir parçaya ayrılır nâr,

Nar yapraklarında güz matemi var

Bendeki matem sen, satırda Ümrân!

 

Kasım’ın eteklerinde hâtıran,

Türkü söyler, ağıt yakar da Ümrân!

Gece zakkum sevdan, gündüz baldıran

Gün ölür, ben kalırım dâr’da, Ümrân!