Yalçın ÇELİK

Tarih: 02.07.2025 20:01

Sivas’ta Yürekleri Yakan Gün

Facebook Twitter Linked-in

Sivas’ta Yürekleri Yakan Gün: 2 Temmuz 1993’te Yükselen Alevler, Milletin Vicdanında Sönmedi

Sivas, 2 Temmuz 1993… Bu toprakların bağrında, milletimizin kardeşliğini hedef alan karanlık bir gün olarak hafızalara kazındı. Kültür ve sanatın diliyle bir araya gelen insanların üzerine çöken kara duman, sadece bir oteli değil, vicdanları da yaktı. Madımak Oteli'nde yaşananlar, 37 canı hayattan kopardı. Aydınlık bir Türkiye hayaliyle yola çıkan kalemler, sazlar ve yürekler, bir nefret ateşinin içinde susturuldu.

Ancak ne kadar ateş yükselirse yükselsin, aziz milletimizin sağduyusu, bu oyunu da boşa çıkardı. Sivas’taki yangın, milletimizin birliğine ve dirliğine kast edenlerin niyetini açıkça ortaya koyarken, milliyetçi ve vatanperver duruş, o gün de bugün de kardeşlikten yana olmuştur.

NE OLMUŞTU?

1993 yılında Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri kapsamında Türkiye'nin dört bir yanından gelen yazarlar, ozanlar ve sanatçılar Sivas'ta buluşmuştu. Ancak, etkinlikler sırasında halkı provoke eden bazı radikal çevreler, hedef olarak Madımak Oteli’ni gösterdi. Aziz Nesin’in Şeytan Ayetleri adlı kitabı Türkçeye çevirmesi, olayların bahanesi haline getirildi.

Otel önünde toplanan kalabalık, sloganlarla linç girişiminde bulundu. Otel ateşe verildi. Çıkan yangında 33 sanatçı ve yazar, 2 otel çalışanı ile 2 gösterici olmak üzere toplam 37 insan hayatını kaybetti.

BİR ACI, BİR UTANÇ VE BİR DERS:

Sivas Olayı, hiçbir siyasi görüşe veya mezhebe indirgenemeyecek kadar derin, çok yönlü bir travmadır. Bu katliam, milletimizin manevi değerlerini istismar eden ve insan hayatını hiçe sayan karanlık zihniyetin ürünüdür. Ülkücü-milliyetçi camia, her zaman devletin birliği, milletin bütünlüğü ve kardeşliğin teminatı olmuş; bu tür menfur olaylara karşı tavrını net ve ilkeli biçimde ortaya koymuştur.

Devletimizin ve adalet mekanizmasının, bu tür olaylarda ihmali olanları ve kışkırtıcı odakları açığa çıkarması, benzer acıların bir daha yaşanmaması adına hayati önem taşımaktadır.

UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ

Bugün, Sivas’ta hayatını kaybeden tüm canları rahmetle ve hürmetle anıyoruz. Onlar bir fikir için, bir sanat için, bir kelam için yaşadı ve hayatlarını kaybetti.

Bu olaydan ders çıkarılması gereken nokta; milletimizin manevi değerlerinin arkasına saklanarak yapılan her türlü şiddetin, Türk milletinin vicdanında asla kabul görmediğidir.

Madımak artık sadece bir otel değil, bir hatırlatmadır:

Kardeşliğin kıymetini bilmeyen her anlayış, bu topraklarda er ya da geç tarihin çöplüğüne gömülür.

“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”
 Bu bilinçle; kimseyi ötekileştirmeden, inançlara saygılı, insan hayatına değer veren bir gelecek için, adaletin tesisi şarttır.

Sivas’ın dumanı hala gözümüzdedir. O günleri bir daha yaşamamak adına, devlet aklı ve millet feraseti, daima bir arada olmalıdır.

 

HABER: Yalçın ÇELİK – Teknik Öğretmen, Mekatronik Yüksek Mühendisi

Kaynak: Olayla ilgili bilgiler, kamuya açık arşiv kaynakları ve kamuoyuna yansımış gelişmeler esas alınarak derlenmiştir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —