Sınavlar Geçer, Meslek Hayatı Kalır: Gerçek Başarı Kendini Tanımakla Başlar
Geçtiğimiz günlerde milyonlarca gencimiz Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) ilk oturumunu tamamladı. Sınav süreci, elbette ki gençlerimiz için önemli bir dönüm noktasıdır. Ancak yıllardır eğitim camiasının içinde olan bir teknik öğretmen olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Hayattaki başarı, yalnızca sınavla ölçülemez.
Her öğrencinin ilgi alanı, yeteneği ve hayata bakışı farklıdır. Kimi akademik yolda ilerlemek ister; kimi üretimin tam ortasında, teknik alanlarda mesleki başarıyı hedefler. Kimileri için torna tezgâhı bir sınıf gibidir; bazıları içinse atölyedeki bir vidalama işlemi, dersteki teorik bilgiden daha anlamlıdır.
Toplum olarak uzun yıllardır süregelen bir alışkanlığımız var: Meslekleri statü ya da kazanç üzerinden değerlendirmek. Oysa günümüzde pek çok teknik alanda görev yapan genç; kendi işini kurarak, yüksek gelir elde ederek ve üretime katkı sunarak örnek bir yaşam kurabiliyor. Bu da gösteriyor ki mutluluk ve başarı, illa ki üniversite sıralarında aranmaz. Sevdiği işi yapan birey, bulunduğu yeri değerlendirir.
Eğitim hayatım boyunca şunu çok kez gördüm: Öğrencinin gözü ancak kendi yolunu bulduğunda ışıldar. Bir sanayi sitesinde çalışarak ülkesine katma değer sağlayan genç de, bir sınıfta çocuklara bilgi aktaran öğretmen kadar değerlidir. Buradaki ölçüt; bireyin ne yaptığı değil, yaptığı işi nasıl yaptığı ve bundan ne kadar doyum sağladığıdır.
Gençlerimize naçizane önerim şudur: Sınav geçti, sonuçlar elbet açıklanacak. Ama siz kendi iç sesinizi dinleyin. Yeteneklerinizi tanıyın. Hayat boyu sürecek bir meslek, sadece bir tercihle değil, kendinizi keşfetmenizle başlar.
Sınav sadece bir araçtır; asıl hedef ise üretken, mutlu ve toplum yararına çalışan bireyler olmaktır.
Yolunuz açık, emeğiniz kıymetli olsun.

Yalçın ÇELİK
Teknik Öğretmen
Mekatronik Yüksek Mühendisi