Dijital Kalemler, Sessiz Çığlıklar
Teknoloji çağındayız. Dijitalin altın dönemindeyiz. Bilgiye ulaşmak artık saniyelerle ölçülüyor; haberler bir zamanlar gazete sayfalarında sabahı beklerdi, şimdi ise avuç içi ekranlarda bir “bildirim” sesiyle hayatımıza giriyor. Peki bu dönüşümde haberin, haberci kimliğinin, dijital gazetecinin değeri gerçekten anlaşılıyor mu?
İnternet gazeteciliği, çoğu kişi için yalnızca bir başlık okumaktan ibaret. Detaylara inmeyen, derinlemesine analizleri görmezden gelen, emeğin ardındaki çabayı fark etmeyen bir okur kitlesiyle karşı karşıyayız. “Son dakika” diye yanıp sönen bildirimlerin ardında bir insanın emeği, bir gazetecinin zamanla yarışan mücadelesi, doğru bilgiyi teyit etmek için verdiği etik savaş var. Ama görünmüyor. Görülmek istenmiyor.
İnternet gazetecileri çoğu zaman klasik medyanın gölgesinde bırakılır. Sanki masa başında oturup “kopyala-yapıştır” ile haber yapan bir kesimmişiz gibi algılanır. Oysa sahada, ekran başında, gece yarısı ya da bayram sabahı fark etmeksizin çalışan; doğruya, güncele ve halkın haber alma hakkına hizmet eden bir meslek grubuyuz biz. Sessiz kahramanlarız bu çağın.
Rağbet görmüyoruz. Emeğimiz takdir edilmiyor. Ama bu çağ geçici; hakikat sonsuzdur. Gün gelecek, dijital gazeteciliğin toplum üzerindeki etkisi çok daha net anlaşılacak. Bugün değer vermeyenler, yarın pişmanlıkla hatırlayacak. Çünkü biz unutmayız. Kendini yükseklerde görenleri, bizimle aynı sofraya oturmayı küçümseyenleri not ettik bir kenara. Sessizliğimizin içinde kayıtlı her bakış, her söz, her tavır.
Basit görülen işimizin, aslında ne kadar karmaşık bir dengeyi barındırdığını anlatamadık belki… Ama halkımıza duyduğumuz sorumluluk, tüm kişisel kırgınlıklarımızın önüne geçiyor. Çünkü bizim işimiz; doğruyu, günceli, tarafsız ve hızlı şekilde halka ulaştırmak. Bizi küçümseyenler bile o bilgiyi bizden alıyor. Farkında olarak ya da olmayarak bize muhtaçlar.
Yine de elbette değer verenler var. Takdir eden, emeği gören, dijital mecradaki haberleri takip eden, paylaşan, yorumlayan bir bilinçli kitle de var. Onlar için yazıyoruz, onlar için gece gündüz çalışıyoruz. Çünkü biz bu işi sadece meslek olarak değil, bir görev, bir sorumluluk ve bir vicdan meselesi olarak görüyoruz.
Ve biliyoruz…
Kalem susmaz.
Ekran kararmaz.
Hakikat, her zaman bir yolunu bulur ve çıkar ortaya.
İnternet gazeteciliği bir tercih değil, bir zorunluluk artık.
Bu dönemin sesi, bizim satırlarımızda yankılanıyor.
Sessiz çığlıklarımız bir gün toplumun vicdanında yankı bulacak.