Lider Yeniden Meclis'te: Devlet Bahçeli’den Tarihe Not Düşen Grup Konuşması
Beş ay aradan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeniden kürsüde yerini alan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, 24 Haziran 2025 tarihli grup toplantısında tarihî bir konuşmaya imza attı. Sadece salondaki milletvekillerine değil, ekranları başında kendisini izleyen milyonlara da hitap eden lider; vakar, sağduyu ve milli heyecanla yüklü bir konuşma gerçekleştirdi.
Devlet Bahçeli’nin kelimelerinde sadece bir siyasi liderin konuşması değil, aynı zamanda bir milletin yüzyıllık hafızası, acısı ve umudu yankı buldu. Zorunlu aranın ardından yeniden kavuşmanın coşkusuyla açtığı konuşmasında; Mevlana’nın "herkes ayrılıktan konuştu, ben vuslattan" sözüyle başladığı satırlar, milletle gönül köprüsünün hiç kopmadığının açık işaretiydi.
"Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin Yüreğidir"
Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin yalnızca bir siyasi oluşum olmadığını; Türkiye’nin çarpan nabzı, milletin sinesinde atan kararlı bir dava olduğunu şu sözlerle dile getirdi:
"Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz, biz Türkiye’yiz, biz Türk milletiyiz."
Bu söylem, yalnızca bir beyan değil; Cumhur İttifakı’nın milli birlik ve bekamız konusundaki en sağlam dayanak noktası olduğunu bir kez daha gösterdi. Bahçeli, partisini “bir zembereğin saatteki fonksiyonu gibi” tarif ederken, millet varlığının sürekliliği adına her detayı işleyen adil bir düzenin tesisi için mücadele verdiklerini vurguladı.
"Yeni Yüzyılın İnşasında Türk Milleti Başroldedir"
Bahçeli’nin konuşması, 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonuna doğrudan bir selam niteliği taşırken, bu vizyonun en kararlı taşıyıcılarından biri olduklarını da ortaya koydu. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri Bahçeli’nin ifadelerini tamamlar nitelikte:
"Türkiye Yüzyılı, yalnızca bir kalkınma hamlesi değil; ahlaki, kültürel ve siyasi bağımsızlık manifestosudur." (Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekim 2023)
Bahçeli de benzer bir vurguyla, siyaseti yalnızca iktidar yarışı olarak değil, “Türk milletine hizmet için lütfedilmiş bir fırsat” olarak tanımladı. Bu derinlik, siyaseti etik değerlerle yeniden tanımlayan güçlü bir perspektif sundu.
"Türk Milleti Yoksa Biz de Yokuz"
Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlık sebebini “millet-i ebed müddet” anlayışıyla ifade eden Bahçeli, Türk milletinin olmadığı yerde siyasetin de bir anlamı olmadığını yüksek sesle haykırdı. Konuşmasında Ziya Gökalp’ten Necip Fazıl’a, Arif Nihat Asya’dan Ziya Paşa’ya uzanan güçlü referanslarla kültürümüzün, tarihimizin ve kimliğimizin altını çizerken, siyasetin asıl sahibinin millet olduğunu vurguladı.
“Siyaset, bir milletin istikbali için kale duvarı olmalıdır. Koltuk yarışı değil, mukaddes bir görevdir.”
"Ortadoğu’da Siyonist Emperyalizmle Hesaplaşma Zamanı"
Konuşmasının son bölümünde ise, bölgesel ve küresel gelişmelere sert ve yerinde tespitlerle yaklaştı. İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını barbarlık ve savaş suçu olarak niteleyen Bahçeli, açıkça uyararak şunu dile getirdi:
"Tahran’a atılan bombanın Ankara’ya etkisi olmayacağını söylemek, ya cehalettir ya da işbirlikçiliktir."
Bahçeli, İsrail’i “cinayet aygıtı” ve “terör devleti” olarak tanımlarken, Birleşmiş Milletler’e sert eleştiriler yöneltti. Aynı zamanda İslam ülkelerinin pasif tutumunu “üç maymunu oynamak” olarak değerlendirdi. Bu net tavır, Bahçeli’nin sadece iç siyaset değil, dış politika konularında da ilkeli ve tutarlı duruşunun açık bir tezahürüdür.
"CHP’ye Sert Eleştiri: Omurgasız Siyaset, Millî Duruşun İnkârıdır"
Muhalefet partisi CHP’ye yönelik eleştirilerinde, özellikle milli meselelerdeki duyarsızlığı hedef alan Bahçeli, sert ama yerinde ifadelerle “CHP’nin durduğu yer, Türk milletinin yeri değildir” dedi. Bu yaklaşım, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiği bu süreçte, muhalefetin milli çizgide birleşememesine duyulan haklı tepkiyi temsil etmektedir.
Millî Mücadele Ruhu Yeniden Yükseliyor
Sayın Devlet Bahçeli’nin bu grup toplantısı konuşması, yalnızca bir siyasi metin değil; aynı zamanda bir çağrı, bir diriliş ve bir direnç manifestosudur. Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri olarak ortaya koyduğu bu milli refleks, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen Türkiye Yüzyılı’nın temel taşlarından biridir.
Bahçeli’nin sözleriyle, bu dava bir koltuk değil, bir millet davasıdır. Bu dava makam değil, mukaddesat davasıdır. Ve en nihayetinde, bu dava; büyük Türk milletinin var olma ve hep var kalma davasıdır.
“Gün birleşme günüdür. Gün dayanışma günüdür. Her şey Türkiye içindir.”
(Devlet Bahçeli, 24 Haziran 2025)
Hazırlayan:
Yalçın ÇELİK
Teknik Öğretmen – Mekatronik Yüksek Mühendisi
28. Dönem MHP Aksaray Milletvekili Aday Adayı