Metin KURT

Tarih: 22.06.2025 21:10

Boy Değil, İcraat Zamanı!

Facebook Twitter Linked-in

“Boy Değil, İcraat Zamanı!”

Boş Toplantılar, Boş Laflar, Boş Bekleyişler: Artık Yeter!

Sedat Eker’in son mesajı, ne bir öfke patlaması ne de sıradan bir eleştiri; bu bir çığlıktır. Uzun süredir toplumda biriken sıkıntıların, çözüm bekleyen krizlerin, görmezden gelinen halk gerçeklerinin artık sabır taşını çatlatma noktasına geldiğini haykıran bir çığlık… Ve bu çığlık, özellikle yaz aylarında daha fazla can yitirilmeden, daha fazla acı yaşanmadan duyulmak zorundadır.

Yaz Geldi, Tehlike Büyüyor

Eker’in mesajında altı çizilen en can yakıcı gerçek, yaz aylarının sadece güneş ve tatil değil, aynı zamanda ihmalin sonuçlarının daha fazla hissedileceği bir dönem olduğudur. Orman yangınları, altyapı yetersizlikleri, trafik çilesi, işsizlik, artan intihar vakaları, ekonomik buhran ve halk sağlığı krizleri… Bunların hiçbiri sürpriz değil. Her yaz tekrar eden ve her yıl “önceden öngörülebilir” olduğu halde müdahale edilmeyen sorunlar artık kader değil, ihmalin ta kendisidir.

Toplantılar Yapılıyor, Ama Ne İçin?

Eker’in “boş toplantılar, geziler” ifadesi, kamu yönetiminde bir süredir eleştirilen vitrin siyasetine bir göndermedir. Kameralara oynayan, halktan kopuk, sadece protokol gereği yapılan ve sonuç üretmeyen toplantılar artık inandırıcılığını yitirdi. İnsanlar artık oturum salonlarında verilen pozları değil, sahada çözüm üreten adımları görmek istiyor.

Bu noktada sorulması gereken soru şudur: Alınan kararlar halkın günlük yaşamına yansıyor mu?
Cevap, maalesef hayır.

Para Dışında Bir Şey Düşünemeyen Zihinler

Eker’in “para dışında uygulanmayan önlemler” ifadesi, bugünün siyaset ve yönetim anlayışına yapılmış doğrudan bir eleştiridir. Her sorun, ancak bir mali çıkar ya da siyasi rant varsa çözüm buluyor. Ancak halkın canı, yaşamı, ruh sağlığı, umutları kâr-zarar hesabının konusu değil. Devletin temel görevi, vatandaşı korumak; sadece ekonomik değil, sosyal ve insani refahını da sağlamaktır. Oysa yıllardır vatandaş sadece krizle baş başa bırakılıyor.

İcraat Nerede?

“Kimse kimsenin kara kaşına, kara gözüne heves değil; boyunuz da lazım değil” ifadesiyle Eker, siyasetçilere ve karar vericilere halkın artık şekle değil, eyleme baktığını hatırlatıyor. Bu sert ama gerçekçi eleştiri, mevcut temsil sisteminin içinin ne kadar boşaldığını gösteriyor.

Halk icraat istiyor:

Yangın sezonu gelmeden önlem alınmasını,

İklim krizine karşı altyapı ve tarım politikalarının geliştirilmesini,

Trafik ve ulaşım çilesine karşı akılcı çözümler üretilmesini,

Ekonomik darboğazda ezilen kesimlere nefes aldıracak somut uygulamaları,

İntihar, madde bağımlılığı, genç işsizlik gibi toplumun yüreğini dağlayan meselelerde psikolojik ve sosyal destekleri,

Ve en önemlisi: sadece konuşan değil, gerçekten yapan bir yönetişimi.

Gerçeklikten Kaçmanın Sonu Yok

Bugün Sedat Eker gibi isimlerin öne çıkmasının nedeni sadece sert konuşmaları değil, toplumun iç sesi haline gelmiş olmalarıdır. Çünkü halk artık, geleneksel temsilcilerden umudunu kesmiş durumda. İcraat yoksa güven yok. Güven yoksa destek yok.

Öyleyse yapılması gereken bellidir:
Boş laflar değil, dolu projeler. Makam şovu değil, halkla omuz omuza çalışmak. Cümle değil, çözüm üretmek.

Ve artık zaman boy göstermek değil, irade koymaktır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —