Mustafa TOPAL (Fevrî)


BENİM BABAM (IV)

(Fevrî)-BENİM BABAM (IV)


BENİM BABAM (IV)

Şimdi yine düştün garip yadıma

Hicranın yarası derinmiş meğer

Şu satırlarım hep kendi adıma

Asıl bende kalan yerinmiş meğer

 

Hâlâ sıcak bana nemli bakışın

Engin tevekkülün, dizin çöküşün

Yol gösterirmiş her kulak çekişin

Üstümde nazarın uğrunmuş meğer

 

Gözünden ırasam, arardın beni

Arayıp arayıp sorardın beni

Müşfik edân ile sarardın beni

Sende yangın yeri bağrınmış meğer

 

Dağ gibi arkaydı tavrın, duruşun

Sezginmiş o hâlim, hatrım soruşun

Her belayı, derdi hayra yoruşun

Manevî âlemde kârınmış meğer

 

Piştim gâh soba gâh güneş nârında

Yandım ben hayatın o baharında

Sen sağ iken, kalsam bile hârında

Ateşin gölgesi serinmiş meğer

 

Sağ olsan, önemi yok uzaklığın

Gamı yoktu açlık yada tokluğun

Anladım ki baba zormuş yokluğun

Sensizlik bağrımda nârınmış meğer

 

Kendimi yetişkin oldum sanırdım

Dost ile düşmanı bildim sanırdım

Hayatta kemâli buldum sanırdım

Etrafımdakiler çevrenmiş meğer

 

O fani ömrüne çok şey sığdırdın

Ne boyun büktürdün, ne baş eğdirdin

Yetim başımızı göğe değdirdin

İtibar en büyük varınmış meğer

 

Sen gideli baktım dokuz yıl geçmiş

Seneler vefasız, sensiz bir hiçmiş

Kavramazlar yıllar, bir kıymet göçmüş

Bilemezdim, yerim böğrünmüş meğer

 

Hasret ne kelime; bu, yangım benim

Bağrıma bastığım bir sengim benim

Tattığım elemde yok dengim benim

Ciğerim dağlayan korunmuş meğer

 

Yüzün göz önümde ay gibi parlar,

Sönmeyen ateşi durmayıp harlar,

Girdaptan girdaba dûçâra zorlar,

Yüz ifadelerin, çağrınmış meğer

 

Aylar yıllar bir bir gelir üstüme

Cihan devran eder sanki kastıma

Gözyaşım doldurdum çile testime

Seni benden alan Yâr’inmiş meğer

 

Benim de hayalim O'na yâr olmak

Lâkin, O kim ben kim, O'na yâr olmak

Heyhât! ben nitekim; O'na yâr olmak

O kata yücelten ârınmış meğer

 

Bırakmadı zaman, yanında beni

Aldı huzura dek, bir anda seni

Anladım ki baba, hayatı yeni

Ne bugünmüş ne de yarınmış meğer

 

24.12.2019, Bozüyük

Mustafa TOPAL (Fevrî)