Metin KURT


Aksaraylı Esnaf Destek Trenini Kaçırıyor mu?

Proje” Ne Kadar Bizim Hayatımızda?


“Proje Yazmayan Kaybeder: Aksaraylı Esnaf Destek Trenini Kaçırıyor mu?”

Aksaray, Anadolu’nun kalbinde stratejik bir konuma sahip. Ne Ankara’dan uzak, ne Konya’dan kopuk. Kapadokya’ya komşu, Organize Sanayi Bölgesi hızla büyüyor, tarım ve hayvancılık hâlâ lokomotif sektörler arasında. Ama şu soruyu sormanın tam zamanı:
Aksaray proje üretme ve geliştirme konusunda ne durumda? Ve esnaf, çiftçi, KOBİ bu projelerden yeterince yararlanabiliyor mu?

“Proje” Ne Kadar Bizim Hayatımızda?

Bugün Türkiye’de Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), KOSGEB, TÜBİTAK, TÜRKİYE KALKINMA VE YATIRIM BANKASI, İŞKUR, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Avrupa Birliği fonları, kalkınma ajansları (Orta Anadolu Kalkınma Ajansı - ORAN bu bölgede) gibi onlarca kurum her yıl milyarlarca TL hibe, teşvik ve destek programı açıyor.

Ama bir gerçek var: Bu destekler sadece “proje sunabilen” ve “takip eden” işletmelere ulaşıyor.
Aksaray’da ise bu konuda ciddi bir “düşük erişim” sorunu var.

Verilerle Konuşalım: Aksaray Desteklerden Ne Kadar Yararlanıyor?

Resmi verilere göre Orta Anadolu Bölgesi’nde en fazla TKDK desteği alan iller Yozgat, Kayseri ve Sivas. Aksaray bu sıralamada alt segmentte kalıyor.
Benzer durum KOSGEB desteklerinde de gözleniyor. 2023’te KOSGEB tarafından sağlanan Girişimcilik ve AR-GE desteklerinden en çok faydalanan iller arasında Aksaray yer almıyor. Sanayi sicil belgesi olan işletme sayısı yüksek olmasına rağmen başvuru sayıları düşük.

Bunun üç temel nedeni var:

Proje yazmayı bilen kişi sayısı çok az.

Esnaf ve işletmeci desteklerden habersiz ya da prosedürden korkuyor.

Belediye ve yerel yönetimlerin rehberlik rolü yeterince aktif değil.

Aksaraylı Esnaf Neden Geri Kalıyor?

Sokağa çıkıp 100 esnafa sorsak “KOSGEB destekliyor biliyor musun?” desek çoğu “Duydum ama nasıl başvurulur bilmiyorum” diyecektir.
Bu büyük bir kayıptır. Özellikle pandemi sonrası dönemde dijitalleşmeden tutun da üretim altyapısına kadar birçok alanda destek verilmişken, Aksaraylı girişimcilerin bu fırsatları ıskalaması bir ekonomik risk yaratmaktadır.

Bir başka örnek: IPARD destekleri… Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir şehir olan Aksaray, TKDK’nın hayvancılık, soğuk hava deposu, işleme tesisi, yenilenebilir enerji gibi alanlardaki desteklerinden sınırlı şekilde yararlanıyor. Oysa Konya, Niğde ve Kayseri bu işin ustası olmuş durumda.

Yani sorun kaynak yokluğu değil, proje kültürü eksikliği.

Belediyeler ve Oda’lar Ne Kadar Yönlendirici?

Aksaray Belediyesi bazı projeleri doğrudan yürütüyor; kitap konakları, çorba evleri gibi sosyal yatırımlar da bu anlamda bir proje kültürü geliştiğini gösteriyor. Ancak bu belediye projelerinin ötesine geçip, şehrin tamamına yayılan bir proje geliştirme ekosistemi henüz oluşmuş değil.

Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ticaret ve Sanayi Odası gibi kuruluşlar ise destekleri duyurmakta aktif; fakat sadece afiş asmakla, internet sitesinde paylaşmakla bu iş olmuyor. Birebir rehberlik, proje yazma atölyeleri, mentorluk sistemleri kurulmadan esnaf bu desteğe erişemez.

Çözüm Ne?

Aksaray’da bir “Proje Akademisi” kurulmalı.
Belediye, üniversite ve odalar ortaklığında proje yazma, sunma ve takip etme konusunda hem esnafa hem girişimcilere eğitim verilmeli.

Destek Koçları görevlendirilmeli.
Her sektörde en az 1 “destek rehberi” atanmalı. Tarımda TKDK koçu, sanayide KOSGEB koçu gibi…

Başvuru öncesi–başvuru sonrası destek hizmetleri yaygınlaştırılmalı.
Esnaf sadece bilgi değil, teknik yardım da istiyor. “O belgeyi nasıl alacağım, nasıl dolduracağım?” sorularına cevap lazım.

Pilot projelerle örnek başarı hikâyeleri yaygınlaştırılmalı.
“Aksaraylı Kasap Ali KOSGEB’le soğuk hava deposu aldı” gibi somut örnekler insanlara ilham verir.

Mahalle düzeyinde destek ofisleri kurulmalı.
Belediyelerin sosyal hizmet ofislerinin yanında birer “Proje Başvuru Noktası” olması, sistemin yaygınlaşmasını sağlar.

Aksaray hızla büyüyen bir şehir. Üniversite öğrencileri artıyor, sanayi gelişiyor, genç girişimciler fırsat arıyor. Ama proje üretmeyen, destek alamaz.
Bu çağın gerçekliği bu.

Eğer Aksaraylı esnaf, çiftçi, kadın girişimci, sanayici bu destekleri almazsa, başka şehirlerden gelen zincirler, holdingler ve dış yatırımcılar bu boşluğu doldurur.
O zaman da “Niye bizden biri zengin olmuyor?” diye sormanın anlamı kalmaz.

Aksaray kendi kaynaklarını harekete geçirmeli, kendi hikayesini yazmalı. Bunun yolu, proje kültürünü yerleştirmekten geçiyor.

Proje yazmayan, kaybeder.