Çocukluk ve gençlik yıllarında akran zorbalığına maruz kalan bireylerin, yetişkinlik döneminde ciddi psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldığı, uluslararası bilimsel araştırmalarla bir kez daha kanıtlandı. Bu durumun, mağdurların bir ömrünü gölgelediği ve zorbalığın etkilerinin sanılandan çok daha kalıcı olduğu bildirildi.
Lancet Psychiatry dergisinde yayımlanan kapsamlı bir araştırma, zorbalığa uğramanın, ilerleyen yaşlarda anksiyete bozukluğu ve depresyon riskini önemli ölçüde artırdığını gösterdi.
Zorbalığa uğrayan çocukların, zorbalık yapmayanlara kıyasla otuzlu yaşlarına geldiklerinde işsiz kalma veya daha düşük gelir elde etme olasılığının daha yüksek olduğu tespit edildi.
Florida Eyalet Üniversitesi’nden gelişim psikoloğu Dr. Patricia Logan, zorbalığın nörobiyolojik etkilerine dikkat çekti.
Dr. Logan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Sürekli stres ve sosyal dışlanma, çocuk beynindeki stres yanıt sistemini kalıcı olarak değiştirdi. Özellikle amigdala ve prefrontal korteks arasındaki iletişim etkilendi, bu da yetişkinlikte duygu düzenleme ve tepki kontrolünde zorluklara yol açtı" ifadelerini kullandı.
Zorbalığın bireysel etkilerinin ötesine geçtiğini belirten Yale Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. David Finkelhor, zorbalıkla ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı:
"Zorbalık, bireysel bir okul sorunu olmaktan çıktı, küresel bir halk sağlığı sorunu haline geldi. Mağdurların yaşadığı travma, uzun vadede kronik inflamasyon ve kardiyovasküler hastalıklar gibi fiziksel rahatsızlıkların ortaya çıkma riskini yükseltti. Toplumlar, bu maliyeti görmezden gelmemelidir."
Sosyal desteğin önemine vurgu yapan İngiliz psikiyatrist Dr. Simon Baron-Cohen, zorbalığın mağdurlarda geliştirdiği güven eksikliği ve sosyal geri çekilmenin etkilerini yorumladı.
Dr. Baron-Cohen, "Zorbalık, mağdurun dünyaya ve insanlara olan temel güvenini sarstı. Bu temel hasar onarılmadığında, romantik ilişkilerden iş ilişkilerine kadar hayatın her alanında yalnızlık ve başarısızlık hissi derinleşti" diye ifade etti.
Bilimsel çalışmalar ve uzman görüşleri, zorbalığın çocuklukta bırakılan basit bir izden ibaret olmadığını, aksine mağdurların gelecekteki sağlık, sosyal ve ekonomik yaşamlarını ciddi şekilde ipotek altına alan derin ve kalıcı bir travma olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koydu.
Haber: Mehmet Ertaş / Haber Merkezi