YAŞAM / SAĞLIK

YAŞAM / SAĞLIK Haberleri

Tüp bebekte başarının sırrını uzmanlar anlattı

Tüp bebekte başarının sırrını uzmanlar anlattı

YAŞAM / SAĞLIK 27.11.2025 10:32:00
Tüp bebekte başarının sırrını uzmanlar anlattı

Yeni teknolojiler ve bireyselleştirilmiş protokoller sayesinde tüp bebek tedavilerinde başarı oranları rekor seviyelere ulaştı. Dünya çapında önde gelen uzmanlar, geleceğin tedavisinin anne adaylarına daha güvenli ve kesin sonuçlar sunacağını ifade etti.

Tüp bebek (IVF) tedavisinde son yıllarda ortaya konulan çığır açan yöntemler, dünya genelinde çocuk sahibi olma hayali kuran çiftler için büyük bir umut kaynağı oldu. Özellikle genetik tarama tekniklerinin gelişimi ve yapay zekânın (AI) embriyo seçimindeki rolünün artması, tedavinin seyrini kökten değiştirdi.

YAPAY ZEKA İLE EMBRİYO SEÇİMİNDE DEVRİM

IVF başarı oranlarını önemli ölçüde artıran en dikkat çekici gelişme, embriyoların potansiyel canlılığını değerlendirmede yapay zekânın kullanımı oldu.

Yapay zeka destekli sistemler, embriyoların gelişim hızını ve morfolojik özelliklerini insan gözünün fark edemeyeceği detaylarla analiz ederek, en sağlıklı embriyoların transfer edilmesini sağladı.

Bu konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Harvard Tıp Okulu Üreme Endokrinolojisi Bölümü'nden Dr. Eleanor Vance, bu teknolojinin klinik sonuçlara etkisini şöyle ifade etti:

"Yapay zeka, embriyo seçiminde standardizasyonu ve nesnelliği beraberinde getirdi. Yaptığımız çalışmalar, yapay zeka ile seçilen embriyolarla gebelik oranlarının geleneksel yöntemlere kıyasla yüzde 15 ila 20 oranında daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu, kısırlıkla mücadelede devrim niteliğinde bir adım teşkil etti."

GENETİK TARAMA VE PREİMPLANTASYON TANIDAKİ İLERLEMELER

Diğer bir büyük atılım ise, embriyo transferinden önce genetik anormallikleri tespit etmeye yarayan Preimplantasyon Genetik Tarama (PGS) ve Tanı (PGD) yöntemlerinde kaydedildi. Bu teknikler, düşük ve implantasyon başarısızlığı riskini azaltarak, sağlıklı bir hamilelik şansını maksimize etti.

Oxford Üniversitesi Üreme Tıbbı Profesörü Dr. Julian Reed, özellikle ileri anne yaşı grubunda bu yöntemlerin önemini vurguladı.

Dr. Reed, "Kromozomal anormallikler, tüp bebek başarısızlığının ana nedenlerinden biriydi. Yeni nesil genetik dizileme teknolojileri (NGS), artık tek bir hücreden bile yüksek çözünürlükte genetik analiz yapılmasına olanak tanıdı. Bu sayede, yalnızca genetik olarak normal embriyolar transfer edilerek, tedavi döngüsü başına canlı doğum oranları artırıldı" diye konuştu.

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİ PROTOKOLLERİ ÖNE ÇIKTI

Yenilikçi yaklaşımlar, sadece laboratuvar teknikleriyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda tedavi protokollerinin hastanın özel durumuna göre yeniden şekillenmesini de beraberinde getirdi.

Bireyselleştirilmiş Tedavi Protokolleri, her hastanın hormon seviyeleri, yumurtalık rezervi ve önceki tedavi geçmişi dikkate alınarak optimize edildi.

Johns Hopkins Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Dr. Isabella Rossi, bu kişiselleştirilmiş yaklaşımın altını çizdi:

"Artık her hastayı tek tip bir protokole sokmuyoruz. Örneğin, yeni geliştirilen 'Mild Stimulation (Hafif Uyarım)' protokolleri, özellikle yumurtalık rezervi düşük olan kadınlar için daha güvenli ve etkili sonuçlar sundu. Tedaviyi hastanın biyolojisine uyarlamak, başarıyı artırmanın temel anahtarı oldu."

Uluslararası alanda tanınmış uzmanların görüş birliği içinde olduğu bu gelişmeler, tüp bebek tedavisinin sadece daha başarılı değil, aynı zamanda hasta için daha güvenli ve öngörülebilir bir süreç haline geldiğini kanıtladı.

 

 

Haber: Cansu İşcan / Haber Merkezi

13.4°