Gazeteci Ardan Zentürk YouTube kanalında yaptığı değerlendirmeler ve önemli açıklamalarla dikkat çekmeye devam ediyor.
Gazeteci Zentürk dünyada yaşanan gelişmelerin detaylarını ele aldığı programlarında önemli ayrıntılara değinerek gündemdeki gelişmeleri değerlendiriyor.
Zentürk son yayınında "Taliban'ın gerginliği Hindistan ile işbirliğine kadar taşıması nasıl yorumlanabilir? Pakistan Talibanı'na dönük dron saldırısı Kabil'd enasıl bir öfke yarattı? Taliban her zaman kendisine yardım etmiş Pakistan'ı neden karşısına alıyor?" gibi soruların yanıtlarını aktardı.
"Bir gün bana birileri gelseydi bundan birkaç ay önce bile olsa Afganistan'daki Taliban yönetimiyle Pakistan'ın sınır komşuları olarak birbirleriyle taban tabana zıt bir düşmanlığa ne doğru ilerleyeceklerini söyleseydi, "Hadi canım, her şey yaşanabilir ama bu yaşanılmaz." derdim. Niçin?" diyerek sözlerine başladı.
Zentürk konuşmasında yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı:
"Çünkü Taliban, ondan önce El Kaide, onun öncesinde Mücahit örgütler 1979 Aralık ayında Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ın işgalinden sonra oluşan yeni jeopolitik. Bugün eğer Kabil'de bir Taliban yönetimi varsa, bu büyük ölçekte Pakistan istihbaratının ürünü bir durumdur.
Pakistan 1979-1989 arasında Afganistan'daki mücahit örgütlere, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa ile birlikte vermiş olduğu desteği sürdürdü. Sovyetler Birliği gitti. Sonra bir dönem büyük bir kaos sonrasında Amerikan işgali 22 yıl aynı duruma devam etti.
Esasında Amerika Birleşik Devletleri'nin Afganistan'da yerleşik bir güç olamamasında ana etkenlerden biri, bir dönem Amerika'nın güçlü müttefiki olan Pakistan'dır. İşte böyle bir atmosferde nasıl oluyor da Pakistan'ın dronları, insansız hava araçları Kabili bombalayabiliyor? Ve yahut Taliban Dışişleri Bakanı Amir Athan Müttaki nasıl oluyor da Yeni Delhi gibi Hindu milliyetçisi ve Müslüman düşmanı bir başkentte yeni ittifaklar arıyor. Bu hakikaten Asya'daki bütün denklemleri incelemiş insanları bile şaşırtan bir gelişme.
Öncelikle neden bombalandı? Perşembe günü bombalandı, cuma günü ters tepkileri oldu falan.
Özellikle gelişmenin vardığı boyutu anlamak için bugünü bekledim. Niye? Çünkü dünkü yayınlarda hala daha El Cezire dahil 'Pakistan mı?' sorularını soruyordu.
Amerikan istihbaratına göre Pakistan ve Afganistan'ın başkentinde düzenlediği eşi benzeri görülmemiş dron saldırılarında tehriki Taliban Pakistan Pakistan Talibanının iki üst düzey yetkisi üyesini öldürdüğü bunun iki taraf arasındaki gerginliğin büyük ölçüde tırmanmasına neden olduğu belirtiliyor.
Pakistan'lı bir güvenlik yetkilisi, Pakistan Talibanı üyesi 9 Ekim gecesi Kabil'de düzenlenen saldırıların hedefinin Pakistan Talibanı olarak da bilinen örgütün lideri Nur Velim Mhsut olduğunu söylemiş. Mhsut'unsaldırılarda öldürülüp öldürülmediği henüz belli değil.
Bir Taliban kaynağı, Pakistan Taliban kaynağı. Militan liderin hayatta olduğunu ancak grubun iki önemli üyesinin öldürüldüğünü söylemiş. İsimlerini açıklamamış. Uzun süredir müttefik olan taraflar deniliyor. Afgan talibanın yıllardır İslamabad'a karşı ölümcül bir isyan yürüten Pakistan Talibanı'nı barındırdığı iddiaları nedeniyle anlaşmazlığa düşmüş durumdalar. Taliban uluslararası birliklerin Afganistan'dan çekilmesiyle
Ağustos 2021'de iktidara geri dönmesinden bu yana İslamabad'ın bu yöndeki çağrılarını kulak tıkamış ve bunun devamında 10 Ekim sabahı yani dün sabah Pakistan sınırındaki Doğu Afganistan eyaleti Ptia'ya Pakistan'ın hava saldırıları düzenlediği de iddia ediliyor. Yani Pakistan Hava Kuvvetleri de Afganistan'ın Paktiya bölgesindeki bazı kampları vurmuş deniliyor. Taliban Savunma Bakanlığı bir bildiri yayınlamış. Pakistan'ın paktika hava saldırılarını ve İslamabad'ın Kabir'in egemen topraklarını ihlal ettiğini iddia ederek kınamış. Pakistan Askeri sözcüsü televizyonda basın toplantısında saldırılardan İslamabad'ın sorumlu olup olmadığı sorusuna doğrudan cevap vermemiş. Bu da demek ki Pakistan sorumlu. Gazetecilere yaptığı açıklamada "Pakistanlıların can ve mal güvenliğini sağlamak için gereken tüm önlemler alınacaktır."
Şimdi şaşırtıcı olaylar var.
Taliban'ı şu anda dünyada meşru hükümet olarak tanıyan bir tane devlet var. O da Rusya.
Oysa Rusya yani Sovyetler Birliği Taliban'ın radikal İslamcı kimlikli hareketin dedeleri veya babaları sayılacak mücahitlerle tam 10 yıl savaşmış bir ülke ve Afgan'ın Taliban Dışişlerİ Bakanı Amirhan Muttaki Lavrov'la görüşmek üzere geçen gün Moskova'daydı. Çok değerli görüşmeler yapmışlar.
Onu Moskova'dan havalanan bir uçak Kabil'e indirmedi. Direkt olarak Yeni Delhiye indirdi. Şimdi Yeni Delhi Naredra Modi denilen bir başbakanın 2012'den bu yana kontrolünde olan ve kendi topraklarındaki Müslümanlara etnik temizlik hazırlayan bir eee yapıya sahip.
Ne işi var Taliban'ın değil mi?
2021'de iktidara gelmesinden bu yana ilk defa böyle bir temas ve muttaki'nin cuma günü Hindistan Dışişleri Bakanı Cay Şinkar'la görüşmesinin ardından derhi Tariban'ın iktidara geri dönmesiyle 4 yıl önce kapatılan Kabil'deki büyükelçiliğini açacağını açıklamış. Yani Hindistan Taliban gelince kapatmıştı elçiliğini açma kararı almış .Pakistan da tabii durumu yakından izliyor. Şaşırtıcı olan şu:
Ne İslamabat, ne Delhi, ne de Taliban. Taliban'ın iktidar gelmesinden bu kadar kısa bir süre sonra bu noktaya gelineceğini asla hiçbiri düşünmemişler. Beklenmedik bir ittifakla karşı karşıyayız.Hindistan'ın sadece Hindu milliyetçi hükümeti ile İslamcı Taliban arasındakİ artan etkileşim grubun Kabil'de iktidara dönmesinden kısa bir süre sonra başlamış ve Hindistan ile Pakistan hem de Pakistan ile Taliban hükümeti arasındaki ilişkilerin kötüleştiği bir döneme de denk gelmiş. Ya daha yeni savaştılar biliyorsunuz. Bu Asya'da çok ender yaşanabilecek bir durum. Hep beraber izleyeceğiz.
Kaynak: Haber Merkezi