Türkiye’de her yıl milyonlarca öğrenci, üniversiteye giriş sınavları gibi hayatlarının dönüm noktası olan sınavlara hazırlandı.
Ders kitapları, testler ve saatlerce süren çalışmaların gölgesinde, çoğu zaman göz ardı edilen bir faktör var: zihinsel dayanıklılık.
Uzmanlar, akademik bilginin yanı sıra sınav kaygısını yönetme becerisinin, öğrencilerin potansiyellerini ortaya koymada kritik bir rol oynadığını belirtti. Psikolojik sağlamlık, sınav başarısının adeta görünmeyen anahtarı olarak öne çıktı.
Zihinsel dayanıklılığın sınav başarısındaki rolü, bilimsel araştırmalarla da desteklendi.
ABD’de yapılan bir meta-analiz çalışması, psikolojik sağlamlığın akademik performansı doğrudan etkilediğini ortaya koydu.
Pennsylvania Üniversitesi’nden Prof. Angela Duckworth, “grit” (azim ve tutku) kavramıyla zihinsel dayanıklılığın uzun vadeli hedeflere ulaşmada kilit bir faktör olduğunu savundu.
Duckworth’ün yayımlanan çalışması, zihinsel dayanıklılığı yüksek öğrencilerin, sınav stresiyle daha iyi başa çıktığını ve akademik başarılarının daha tutarlı olduğunu gösterdi.
Birleşik Krallık’taki Southampton Üniversitesi’nden Dr. Samantha Brooks ise sınav kaygısının nörolojik etkilerine dikkat çekti. Brooks’un yayımlanan bir araştırması, yüksek kaygı seviyelerinin beynin prefrontal korteksindeki işlevselliği azalttığını ve bu durumun problem çözme yeteneğini olumsuz etkilediğini ortaya koydu. Ancak, mindfulness ve nefes egzersizleri gibi tekniklerin kaygıyı azaltarak zihinsel performansı artırdığı kanıtlandı. Brooks, “Zihinsel dayanıklılık, yalnızca doğuştan gelen bir özellik değil, düzenli pratikle geliştirilebilen bir beceridir” dedi.
Zihinsel dayanıklılık, sınav başarısının yalnızca bir parçası değil, aynı zamanda bireylerin hayat boyu karşılaştıkları zorluklarla mücadele etme gücünün de temeli.
Uzmanlar, öğrencilerin ve ailelerin bu süreçte psikolojik sağlamlığa odaklanması gerektiğini vurguluyor.
Bilimsel araştırmalar ve uluslararası uzman görüşleri, zihinsel dayanıklılığın geliştirilebilir bir beceri olduğunu kanıtladı.
Sınav salonunda kalemi eline alan her öğrenci, sadece bilgisiyle değil, zihinsel gücüyle de geleceğini şekillendirdi.
Haber: Hatice Özen / Haber Merkezi
