Yaz sıcağında serinlemek için girilen göller, nehirler ve hatta yüzme havuzları, görünmez bir tehlikeyi barındırıyor: Bakteriler. Su kirliliği kaynaklı patojen mikroorganizmalar, serinlik arayanları ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakıyor.
Uzmanlar, kirli sulardaki bakteri miktarının ölümcül sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı.
Bilimsel araştırmalar, su kaynaklarındaki mikrobiyolojik kirliliğin, özellikle yaz aylarında artan insan temasıyla birleştiğinde, enfeksiyonlardan organ yetmezliğine kadar geniş bir yelpazede sağlık sorunlarına neden olabileceğini ortaya koydu.
BAKTERİLERİN ÖLÜMCÜL TEHDİDİ
Su mikrobiyolojisi üzerine çalışan uzmanlar, içme suyu, yüzme havuzları ve doğal su kaynaklarında bulunan bakterilerin ciddi tehditler oluşturduğunu vurguladı.
ABD’de bulunan Johns Hopkins Üniversitesi’nden mikrobiyolog Dr. Rita Colwell, “Sular, virüsler, bakteriler ve protozoalar gibi birçok patojeni barındırır. Özellikle biyofilmler, bu mikroorganizmaların tutunup çoğalması için ideal bir ortam sağlar. Biyofilmler, patojenlerin dezenfektanlara karşı direnç geliştirmesine olanak tanır ve bu da enfeksiyon riskini artırır” dedi.
Biyofilmler, mikroorganizmaların bir yüzeyde birleşerek oluşturduğu, ekstrasellüler bir matriksle korunan yapılar olarak tanımlanıyor. Bu yapılar, özellikle kirli sularda bulunan patojenlerin hayatta kalmasını ve yayılmasını kolaylaştırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, kirli su kaynaklarından kaynaklanan enfeksiyonlar, dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,5 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oluyor.
BİLİMSEL BULGULAR NE DİYOR?
Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, su kaynaklarındaki Escherichia coli (E. coli) ve Legionella gibi bakterilerin, özellikle sıcak havalarda çoğalma hızlarının arttığını gösteriyor. Bu bakteriler, gastroenterit, zatürre ve hatta ölümcül septisemi gibi hastalıklara yol açabiliyor.
İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nden çevre mikrobiyoloğu Prof. James Smith, “Sıcaklık artışıyla birlikte su kaynaklarındaki bakteri popülasyonları katlanarak büyüyor. İklim değişikliği, bu tür patojenlerin yayılmasını hızlandırıyor” diyerek küresel ısınmanın bu tehdidi büyüttüğünü belirtti.
ÖLÜMCÜL SONUÇLAR VE GERÇEK VAKALAR
Kirli sulardan kaynaklanan bakteriyel enfeksiyonların yol açtığı trajediler, dünya genelinde sıkça rapor ediliyor.
Brezilya’da bir gölde yüzen bir grup turistin, Vibrio vulnificus bakterisiyle enfekte olması sonucu iki kişi hayatını kaybetti. Benzer şekilde, ABD’de yazda bir yüzme havuzunda tespit edilen Legionella bakterisi, 10’dan fazla kişide ağır zatürre vakalarına neden oldu.
Pasteur Enstitüsü’nden Prof. Javier Pizarro-Cerda, “Bakteriler, uygun koşullar altında hızla çoğalır ve insan bağışıklık sistemini alt edebilir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar, bu tür enfeksiyonlara karşı daha savunmasız” dedi.
ÖNLEM ALMAK MÜMKÜN MÜ?
Uzmanlar, su kirliliğinden kaynaklanan riskleri azaltmak için bireysel ve toplumsal önlemlerin önemine dikkat çekti.
DSÖ, yüzme alanlarının düzenli olarak test edilmesi ve klorlama gibi dezenfeksiyon yöntemlerinin standartlara uygun şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, doğal su kaynaklarına atık sızıntısının önlenmesi için daha sıkı çevre politikalarına ihtiyaç duyuldu.
Dr. Colwell, bireylerin alabileceği önlemleri şöyle sıraladı:
“Yüzmeden önce suyun kalitesini kontrol edin. Şüpheli görünen veya kokan sulardan uzak durun. Yüzme sonrası duş almak ve açık yaraların suya temasını engellemek, enfeksiyon riskini azaltabilir.”
SERİNLİK ARAYIŞI KABUSA DÖNÜŞMESİN
Serinlemek için suya atlamak, yazın en keyifli aktivitelerinden biri olsa da, su kirliliği ve bakteriyel tehditler bu keyfi gölgeleyebilir.
Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, su kaynaklarındaki bakteri miktarının ölümcül sonuçlara yol açabileceğini açıkça ortaya koydu.
Haber: Züleyha Öncü / Haber Merkezi
