Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte serinlemek için şekerli soğuk içecekler sıkça tercih ediliyor. Uzmanlar bu içeceklerin vücutta sıvı kaybını artırarak dehidrasyon riskini yükselttiği konusunda hemfikir. Bilimsel araştırmalar ve uluslararası uzman görüşleri, şekerli içeceklerin masum görünümünün ardında ciddi sağlık riskleri barındırdığını ortaya koydu.
İç Hastalıkları Uzmanları, şekerli soğuk içeceklerin vücudun sıvı dengesini bozduğunu belirterek, “Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren soğuk içecekler, vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açar. Su içmek esas olmalı, ancak su dışı sıvı alımında süt, ayran ve taze sıkılmış meyve suları gibi sağlıklı alternatifler tercih edilmelidir” dedi.
BİLİMSEL BULGULAR NE DİYOR?
Şekerli içeceklerin sıvı kaybına etkisi, bilimsel araştırmalarla da desteklendi. TÜBİTAK Bilim Genç’in bir çalışmasında, şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden sonra vücudun su ihtiyacını artırdığı belirtildi.
Şeker, ince bağırsakta emilip glikoza dönüşerek kan dolaşımına katılıyor ve bu süreçte hücreler su kaybediyor. Hücrelerden kana geçen su, beynin susama sinyalleri göndermesine neden oluyor. Bu mekanizma, şekerli içeceklerin tüketiminden kısa bir süre sonra yoğun bir susuzluk hissi oluşturdu.
Harvard Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Dr. Walter Willett, şekerli içeceklerin sadece sıvı kaybına değil, aynı zamanda obezite ve tip 2 diyabet riskine de katkıda bulunduğunu ifade ederek, “Şekerli içecekler, yüksek kalorili olmalarına rağmen tokluk hissi yaratmaz. Bu da aşırı kalori alımına ve metabolik sorunlara yol açabilir” dedi. Willett, şekerli içeceklerin yerine su, şekersiz bitki çayları veya maden suyu gibi alternatiflerin tercih edilmesi gerektiğini önerdi.
Fransa Kanser Enstitüsü ve Paris Üniversitesi’nin British Medical Journal’da yayımlanan bir araştırması, günlük 100 mililitre şekerli içecek tüketiminin kanser riskini %18, meme kanseri riskini ise %22 artırabileceğini ortaya koydu.
Araştırmayı yöneten Dr. Mathilde Touvier, “Şekerli içecekler, obezite ve insülin direnci yoluyla metabolik bir ortam oluşturarak ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebilir” uyarısında bulundu.
UZMANLARDAN SAĞLIKLI ÖNERİLER
Yaz aylarında sıvı kaybını önlemek için uzmanlar, günlük en az 2-2,5 litre su tüketimini önerdi.
Birmingham Üniversitesi’nden Dr. Sophie Killer’ın araştırması, normal miktarda çay ve kahvenin vücudun su dengesini bozmadığını gösterse de, şekerli ve kafeinli içeceklerin aşırı tüketiminin idrar söktürücü etkisiyle sıvı kaybını artırabileceği belirtildi.
ABD’li beslenme uzmanı Dr. Lisa Young, sağlıklı içecek seçimlerinin önemine dikkat çekti:
“Şekerli içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran veya şekersiz yeşil çay gibi alternatifler hem sıvı ihtiyacını karşılar hem de vücuda ek besin değeri sağlar.”
Young, özellikle yoğurdun probiyotik içeriğiyle sindirimi düzenlediğini ve metabolizmayı desteklediğini vurguladı.
RİSK GRUPLARI VE ÖNLEMLER
Dr. Arslan, sıcak havalarda aşırı kilolu bireyler, diyabet hastaları, kalp-damar rahatsızlığı olanlar ve tansiyon ilaçları kullananların daha fazla risk altında olduğunu ifade ederek, “Bu gruplar, şekerli içeceklerden uzak durmalı ve sıvı alımını suyla desteklemeli. Ayrıca, 10.00-16.00 saatleri arasında güneş ışınlarına maruz kalmaktan kaçınılmalı” dedi.
UZMANLAR, ŞEKERLİ İÇECEKLERİN TÜKETİMİNİ AZALTMAK İÇİN ŞU ÖNERİLERDE BULUNDU:
Suya öncelik verin: Günde 2-2,5 litre su içmeye özen gösterin.
Sağlıklı alternatifler seçin: Şekersiz bitki çayları, ayran veya maden suyu gibi içecekler tercih edin.
Etiket okuyun: Paketli içeceklerin şeker içeriğini kontrol edin; 100 gramda 15 gramdan fazla şeker içeren ürünlerden kaçının.
Serinleme yöntemleri: Sık duş almak, yüz ve enseyi soğuk suyla ıslatmak vücut ısısını dengelemeye yardımcı olur.
BİLİNÇLİ TÜKETİM ŞART
Yaz aylarında serinlemek için şekerli soğuk içeceklere yönelmek cazip görünse de, uzmanlar ve bilimsel araştırmalar bu alışkanlığın ciddi sağlık riskleri taşıdığını gösterdi.
Şekerli içecekler, sıvı kaybını artırarak vücudun susuz kalmasına neden olabilir ve uzun vadede obezite, diyabet ve hatta kanser gibi ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir.
Haber: Mehmet Ertaş / Haber Merkezi