Gelişmeleri değerlendirirken Afrika’daki nüfus patlamasının dünyanın rengini değiştirecek boyutta sonuçlara ulaşacağına dikkat çeken Zentürk, “Beyaz ırk açısından gelecekte yaygın bir melezleşme mi söz konusu olacak?” sorusuna da cevap aradı. “Dünyanın en yüksek doğurganlık oranı neresi?, Türk dünyasında nüfusunu artıran devletler hangileri?, Avrupa'da nasıl bir nüfus sorunu yaşanıyor?, İsrail nasıl bu kadar yüksek oranda doğurganlık sahibi?” gibi soruların da cevap bulduğu videosunda Ardan Zentürk şunları anlattı:
TÜRK DÜNYASI İYİ YOLDA AMA…
“Nüfus, ulusların her zaman önemli bir güç çarpanıdır. Ancak kalabalık olmak tabii ki güçlü olmak anlamına gelmiyor.Nüfus bakımından 21 yüzyılda en çok konuşulacak konulardan biri olan Türkiye hiç öyle dışarıdan bakıldığı gibi bir rahat değil. Çünkü Türkiye’de bir kadının doğurganlık oranı 2.1’lerleydi. Çocuk doğurganlık 2.1 olan bir ülkede nüfus stabil tutulabilir ve biraz da arttırabilir. Fakat ilk defa Türkiye’de bu oran 1.7'ye doğru gerilemiş durumda. Son bir yılda 1.91'e gelmiş. Bu şu demek; Türkiye nüfusu azalıyor… 100 milyonluk Türkiye’ye ulaşamıyoruz. 2030-2040’larda bir miktar yaklaşıyoruz. Sonra o büyük bir düşüşle karşılaşacağız. Türkiye 1.9’lardayken Türk dünyasında en sağlam dört devleti söyleyeyim; Kazaklarda bir kadına 2.58 çocuk, Özbekler 2.76 çocuk bayağı yükseliyor nüfusları. Kırgızlar 245 ve Türkmenler 2.09, Azerbaycan 1.7. Yani Türkiye ile Azerbaycan nüfusları tehlikede.
İSRAİL NÜFUSU HIZLA ARTIYOR
Önümüzdeki 25-30 yıla mukabil olarak çok sağlam nüfus geliştirmeye çalışan bir ülke var bölgemizde; İsrail… Her Yahudi kadına 2.92 çocuk düşüyor. Zaten geçenlerde 15 milyonu atlattıklarını söylediler. Bu tempoda devam ederlerse çok hızlı bir şekilde 20 milyona varacak. İsrail nüfusu, devletin teşviki ve biraz da inanç gruplarının çabalarıyla hayli yüksek bir doğurganlık oranını yakalamış gözüküyor
ARAPLARDAN YÜKSEK PERFORMANS
Arap dünyasında yüksek doğurganlık devam ediyor. Libya’da bir kadına 3 çocuk, Cezayir 2.9, Mısır 2.5, Irak 3, Suriye 2.69 çocuk düşüyor. Yani Arap toplumları yaşadıkları bütün savaşlara ve yıkımlara rağmen bir kadına 3 çocuk oranıyla doğurganlık yüksek bir performans gösteriyorlar
İran'ın durumu da Türkiye'nin aynısı. Demek ki toplumsal bir nüfus oranı aynı bir düzeye geldiğinde sosyoekonomik sorunlar derinleşiyor. Sosyoekonomik sorunlar derinleşince bir çocuğa bakmak bayağı bir mesele haline geliyor ve bir bakıyorsunuz nüfus oranı düşmüş vaziyette.
FRANSA’DAKİ TABLO BİLİNENDEN ÇOK FARKLI
Bu konuda en başarılı ülke Avrupa'da Fransa. Fransa'da bir çocuk, hiç çocuk anlamına geliyor. Devlet bir çocukla hiç ilgilenmiyor ama ikinci çocuğu yaptığınız an itibariyle devletin adamlarını kapınızda buluyorsunuz. İki çocuğun bakımı, ihtiyaçları falan bir de üçüncü çocuğu yaparsanız devlet Fransa'da inanılmaz vergi indirimleri sosyal yardımlarla üçüncüyü adeta havai fişeklerle kutluyor. Hep yaşlanmış bir Fransa nüfusu diye konuşulur ama değil, hem gençleşmiş bir Fransa var hem de kadın doğurganlık oranı Türkiye ile aynı olan (1.9) bir Fransa var. Ama buna mukabil İspanyollar, İtalyanlar yıkılıyor. Biri 1.3, öbürü 1.26. İngiltere 1.63, Yunanistan 1.41. Almanya 1.58. Hepsi düşüyor ama en azından Fransa kendini koruyor.
AFRİKA’DAKİ PATLAMA DÜNYAYI SARSACAK
Bu konuda asıl önemli durum; 21. yüzyılın ortalarından sonra dünya melezleşecek ve kahverengiye dönüşecek, siyahlaşacak. Çünkü esas nüfus patlaması Afrika'da. Büyük patlama Nijer'de; bir kadına 6.7 çocuk düşüyor. Angola'da 5.7, Kongo 5.49, Mali 5.35, Benin 5.34, Çat 5.24, Uganda 5.17, Nijerya 4.52. Öyle büyük bir Afrika nüfus patlaması geliyor ki, onun önünde kimsenin durabileceğini sanmıyorum.
100 MİLYONLUK TÜRKİYE HAYAL OLUYOR
1955 yılında bir Türk kadının ortalama çocuğu sayısı 6.6, şimdi bu rakam 1.9'la 1.6 arasında değişiyor. 1955 yılı Türkiye'sinin yaş ortalaması 18.8 yani 19. Bugünün yaş ortalaması 34. Yani hem yaşlanıyoruz hem nüfusumuzu arttıracak unsurların büyük hızda düştüğünü görüyoruz. Türkiye nüfusu için uzun süredir 100 milyona ulaşır mı? Diye beklenti söz konusu. Projeksiyon sonuçları bırakın 100 milyonu, 90 milyona ulaşamayacağımızı gösteriyor. Türkiye nüfusu 2040'lara doğru yaklaşık 88 milyona ulaştıktan sonra yatay azalan bir eğilime girecek. 2050'lere kadar bu şekilde devam edecek. 2070'lerin ortasına doğru 70 milyonun, 50 milyonun altına düşüyor.
Yani bugün yaşamakta olduğu nüfusun yaklaşık 35 milyon altında bir nüfusla karşılaşacağız. 15 yaş altı nüfusun azalma eğilimi hızlı şekilde devam ediyor bu projeksiyona göre. 15 yaş altı nüfus 2050'de 10 milyona, sonra 4 milyona kadar düşecek Bu yönden baktığımızda gerçekten Türkiye'yi çok enteresan bir nüfus bekliyor. Dünyada beyaz ırkın hızla azaldığı, bir tür kahverengileşmenin yaşandığı bir dönem ve nüfusu en fazla 88-90 milyona vardıktan sonra sürekli azala azala 50 milyonlara inen bir Türkiye… Karşımızdaki tablo budur…
Kaynak: Haber Merkezi
