CHP, yurdun dört bir tarafından belediyelerine yönelik düzenlenen operasyonlarla kıskaca alınmış durumda...
Esenyurt ile başlayan operasyon dalgalarında 16 belediye başkanı tutuklanan CHP, 23 mart tarihinde İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla tüm Türkiye'de "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerine başladı.
AKP'NİN KALESİ OLARAK BİLİNİYOR
CHP'nin gittiği her şehirde vatandaşların akın ederek meydanları doldurduğu mitinglerin yeni adresi, AKP'nin kalesi olarak değerlendirilen Malatya oldu.
Malatya Büyükşehir Belediyesi Miting Alanı'nda düzenleniyor.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN KRİTİK AÇIKLAMALAR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Malatya'da meydanı dolduran on binlere hitap ettiği konuşmasına başladı.
Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bugün burada 35. mitingimizi yapıyoruz. Ne oldu 19 Mart'ta? Niye darbe diyoruz? Bütün Malatya bilir. Darbeler, darbeler iktidara yapılır. Ve doğası gereği iktidara yapılan bu darbelerde herkes döner, muhalefetin gözünün içine bakar. Hele hele ana muhalefetin ne diyeceği, ne yapacağı çok önemlidir. Hatırlayın, 15 Temmuz'da etle tırnak gibi oldukları, ne istedilerse verdikleri, hatta sonra birbirlerine düşünce parsel parsel Ankara'yı onlara verdin diye birbirlerini suçladıkları… birbirlerini suçladıkları bir cemaat 15 Temmuz'da darbeye kalkıştı.
Biz o gün, darbenin muhatabı kim, hiç düşünmeden, o güne kadar bize yapılan… Bayılan mı var? Bakayım. Ha, orada orada, şey hemen yanında zaten. Gelmiş. Kim kötüyse yaklaştırın hemen orada bakayım, Şirin Hanım.
Biz 15 Temmuz gecesi hiç duraklamadan muhataplarımızı aradık. AK Parti'nin o güne kadar bize yaptıklarını, dediklerini bir kenara bıraktık ve darbeye karşı Meclis'te hep beraber direndik. Çünkü biz biliyoruz ki darbe sandığı, darbe milletin iradesini hedef alır. Kim milletin seçtiğine darbe yapıyorsa karşısında hep birlikte durmak icap eder. O gün, o zor sınavdan hepimiz alnımızın akıyla çıktık.
Ama bu sene 19 Mart'ta yaşadığımız darbe, evet, iktidara. 31 Mart seçimlerinin birinci partisine, o partinin İstanbul'a seçtirdiği belediye başkanına, yetmez, gelecek seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adayımıza, milletimizin takdiriyle bir sonraki Cumhurbaşkanımıza, Ekrem İmamoğlu'na yapıldı.
Bugün şehidiniz, Malatyalı teğmenimizin evine gittim taziyeye. Çok üzüldük o yaşananlara. O konuyu da hızla Meclis'te araştırılmasını çalışıyoruz. Ama sınır boyunda bekleyen, terör deyince terörle mücadele eden, savaş deyince gözünü kırpmadan giden Mehmetçiğe de yürekten bir teşekkür alkışı.
"MURAT KURUM UTANMADAN SIKILMADAN TÖRENLER YAPTI"
6 Şubat depremi ülkemizi çok kötü şekilde yaralayan, 50.000'in üzerinde canımızı alan, her eve bir ateş, 10 şehre ateş düşüren bir deprem. İlk gün, deprem olduktan sonra ilk gece buraya geldim. İlk geceyi Malatya'da ateşin başında geçirdim. Ertesi sabah görüntüyü görünce depremin Malatya'da neler yaptığını gördüm. Ve Veli Ağbaba'nın mücadelesini, Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün mücadelesini, aylar süren mücadelesini defalarca Malatya'ya gelerek, 45 gün kaldığım deprem bölgesinde 5-6 kez gelip görerek, milletvekillerimizin çalışmalarını görerek buradaydım.
O günlerde tüm Türkiye'de 650 bin konut yapılacaktı. Malatya'daki konut ihtiyacı da 101 bindi. O gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya'ya da Türkiye'ye de bir yıl içinde bütün konutları teslim etmenin sözünü verdi. Şimdi depremin üzerinden 2,5 yıl geçti. İstanbullunun İstanbul'u yönetmesine onay vermediği Murat Kurum'u tekrar bakan yaptı. Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde 250 bininci konutu teslim ediyorum diyerek, 'Yapamazsın' dediler, 'Yapıyoruz' diye algı yöneterek, utanmadan sıkılmadan törenler yaptı.
"BİR YILDA BİTİRECEĞİZ DEMİŞLER, 2,5 YILDA KONUTLARIN YÜZDE 35'İ VERİLMİŞ"
Ey Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözü bir yılda 650 bin konut. 2,5 yıl geçmiş, 250 bin konut. Konutların yüzde 38'i. Malatya'daki duruma bu sabah baktım. 101 bin konut sözü var, 35 bin konut vermişler. Bir yılda bitireceğiz demişler, 2,5 yılda konutların yüzde 35'i verilmiş.
AFAD'a göre 75 bin kişi Malatya'da konteynerda yaşıyor. İlk başta 125 bin kişiydi, 50 bini konteynerdan kurtulmuş, 75 bin kişi konteynerda yaşıyor. Doğru mu? Konteynerlar perişan durumda. Sağlık tehditte. Bu sıcağın altında 2,5 yıl sonra Malatya gibi şehirde 75 bin kişi konteynerda kalıyor. Bu Murat Kurum utanmadan teslim töreni yapıyor, milletten alkış istiyor.
"BURADAN, CANLI YAYINDA BÜTÜN TÜRKİYE'YE SESLENİYORUZ MALATYA'NIN SESİNİ DUYUN!"
Her geldiğimde hatırlatıyorlar. Arguvan'ın Yoncalı Barajı 30 yıldır bitmedi. Diyorlar ki bu baraj yılda 750 milyon lira, neredeyse 1 milyar lira ekonomiye katkı sağlayacak ama halen daha bitmedi. Çiftçilerin zararlarının bir an önce karşılanması gerekiyor. Üreticilerin bankalara olan borçlarının faizlerinin silinmesi, ana paranın her derhal ertelenmesi gerekiyor. Elektrik ücretlerinde indirim yapılmalı, elektrik ücretinin ödenmediğinde derhal kesim işlemi durdurulmalı, eskiden olduğu gibi hasat dönemine bırakılmalı. Ama bu sene elektrik borçları ile ilgili mutlaka bir erteleme ve bunun için faizsiz bir kredilendirme yapılmalı. Çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV, KDV alınmamalı.
Ayrıca Malatya'da AK Parti'nin bir şampiyonluğunun acısı çekiliyor. Türkiye'yi dünya sığır ithalatçılığında birinci yaptılar. Malatya'daki besicileri perişan ettiler. Yetmezmiş gibi şap hastalığı da %50 ila 80 arasında et ve süt üretiminde sıkıntı yarattı. Bunun için derhal Malatya'nın çiftçisine de, besicisine de bu devletin sahip çıkması gerekiyor. Malatya'nın sesini duyurmamızı istedi arkadaşlar. Buradan, canlı yayında bütün Türkiye'ye sesleniyoruz: Malatya'nın sesini duyun!"
Ayrıntılar birazdan...
İMAMOĞLU'NUN MALATYA'YA MESAJI OKUNDU
CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den gönderdiği mesajı okudu.
İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Malatya'nın yiğit halkı, Battalgazi'nin torunları, merhaba!
Selam olsun her sabah ocağını tüttürmeye devam eden emekçiye. Her şeye rağmen bu topraklardan göç etmeyip umutla tutunan gençlere selam olsun. Selam olsun Battalgazi'nin izinden gidenlere. O nasıl ki bu topraklarda cesaretiyle, bilgeliğiyle, adaletiyle nice hizmetler yaptıysa, siz de bugün bu meydanda aynı iradeyle adaletsizliğe, haksızlığa, baskılara karşı duruyorsunuz.
19 Mart'tan bu yana yaşadıklarımız sıradan bir adli süreç değil, siyasetin hukuk kılıfına sarılarak boğulmaya çalışılmasıdır. Bunların hiçbiri bağımsız ve tarafsız yargının işi değildir. Bu iktidarın yargı sopasını siyasete karşı kullandığı bir kuşatma hareketidir. İktidar, sandıkta kaybetmenin öfkesini hukukun arkasına saklayarak intikam almaya çalışıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu kirli düzene boyun eğmeyeceğiz.
Çünkü biliyoruz, bu millet adaletsizliği unutmaz. Bu millet hesabı sandıkta görür. Sevgili Malatyalılar, biliyorum, yurdun dört bir tarafında Malatya'nın gençlerine iş bulamıyor, kadınları üretimden dışlanıyor, tarlalar verim kaybediyor. Esnaf borçla boğuşuyor. Göç artıyor. Şehir yalnızlaşıyor ve yaşlanıyor. Ama biz bu döngüyü kırmaya kararlıyız. Malatya'yı yeni bir kalkınma modelinin, onurlu bir emeğin, adil bir geleceğin öncü şehirlerinden biri yapacağız. Depremin hem gönlünüzde hem de şehrinizde oluşturduğu boşluğu hizmetle dolduracağız.
Çarşı, pazarınız, Taze Camii'nin avlusu yine kalabalıklarla dolacak. Bu kadim şehir yeniden Anadolu'nun üretim üssü olabilir. Organize sanayileri, teknoloji ve tarım ekosistemiyle entegre edeceğiz. Kadınların ve gençlerin eğitimde, istihdamda, siyasette eşit söz sahibi olduğu bir Malatya kuracağız. İnşaatla değil bilimle, talanla değil planla, rantla değil hakla büyüyen bir Malatya için hem sosyal devleti büyüteceğiz hem de hukuku güçlendireceğiz. Bu mücadeleyi sadece bir şehir için değil, bu ülkenin tamamı için vereceğiz.
Bize düşen yılmadan, yorulmadan dimdik yürümektir. Battalgazi'nin mirası budur: Mazlumdan yana, zalime karşı saf tutmaktır. O yüzden buradan, bu duvarların ardından size en derin selamlarımla bir de çağrıda bulunuyorum: Omuz omuza duralım. Birbirimize yaslanalım. Bu adaletsizliğe, bu yalanlara, bu baskılara teslim olmayalım.
Cesarete ve kararlılığa ekmek, su kadar ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz. En çok da birbirimize. Bu ülkenin yarını bizim ellerimizde. Ve o eller bir kez birleşti mi artık hiçbir güç tutamaz. Asla boyun eğmeyeceğiz. Bu karanlık düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Ve mutlaka, mutlaka kazanacağız. O zaman her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla."
Kaynak: Haber Merkezi