YAPAY ZEKA VE SAĞLIK POLİTİKALARINDA MİLLİ VİZYON: MHP GENEL MERKEZİ’NDE PANEL DÜZENLENDİ
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi'nde, sağlık politikalarında yapay zekânın yeri ve tıbbın geleceği üzerine düzenlenen panel, yoğun katılımla ve büyük ilgiyle gerçekleştirildi. TÜRKAV, Türkiye Kamu-Sen, Türk Eğitim-Sen, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu ve basın mensubu da programa iştirak etti. Panel, Türk milletinin ortak değeri olan saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
“Çağın En Değerlisi Bilgidir”
Panelin açılış konuşmasını Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sayın Ahmet Selim Yurdakul gerçekleştirdi. Konuşmasında, çağın ruhunu ve rekabet gücünü belirleyen temel unsurun bilgi olduğunu vurgulayan Yurdakul, yapay zekânın çok geniş bilgiye çok kısa sürede ulaşma imkânı sağladığını ifade etti. Yurdakul, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Yapay zekâ, tıptan mühendisliğe, eğitimden sanayiye kadar birçok alanda devrimsel dönüşümlere imza atmaktadır. Hedefimiz; sağlıkta dışa bağımlılığı azaltmak, yerli ve milli yapay zekâ uygulamalarıyla tam rekabetçi bir sağlık endüstrisi oluşturmaktır. Bu panel, bu hedefe giden yolda önemli bir kilometre taşıdır.”
“Yapay Zekâ Sessiz Ama Güçlü Bir Dönüşümdür”
Başkent Üniversitesi öğretim üyesi ve yapay zekâ yazılım proje yöneticisi Dr. Ayşe Keleş, konuşmasında yapay zekânın üç temel fonksiyonuna dikkat çekti: örüntü tanıma, sınıflandırma ve gruplama. Keleş, yapay zekânın sosyal medya analizlerinden tıbbi görüntülemeye, tarımdan siber güvenliğe kadar birçok alanda aktif olarak kullanıldığını belirtti. Ancak yapay zekânın sınırlarının da iyi bilinmesi gerektiğini vurgulayan Keleş, şu uyarıda bulundu:
“Yapay zekâya öğretmediğiniz bilgiyi bilemez. Yanlış yönlendirme riski taşır. Bu nedenle veri doğruluğu, eğitim kalitesi ve kullanım amacı net olarak belirlenmelidir.”
“İyi Tanımlanmış Yapay Zekâ, Hızlı Tanı ve Tedavi Sağlar”
Panelde söz alan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pınar Özışık ise bir klinisyen gözüyle değerlendirmelerde bulundu. Özışık, tıbbi görüntülemede yapay zekânın kullanımının iş yükünü azalttığını ve hızlı tanı konulmasına yardımcı olduğunu ifade etti. MR görüntüleri, epikriz notları, reçeteler ve hasta geçmişi gibi birçok veri setinin analizinde yapay zekânın önemli katkılar sunduğunu belirtti.
“Veri setleri doğru girilirse yapay zekâ sistemleri tıbbi süreçleri büyük ölçüde hızlandırır. Ancak kötü tanımlanmış veriler sistemin verimliliğini düşürür, hatta yanıltıcı olabilir.”
“Sağlıkta Yapay Zekâ Bir Numara Gündemdir”
Yapay zeka ve siber güvenlik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu da panelde yer aldı. Sağıroğlu, yapay zekânın üretkenlik yönüne dikkat çekerek özellikle sağlık verilerinin büyük önem taşıdığını söyledi.
“Yapay zekâ çağındayız. Artık sıfır hataya yakın robotik cerrahiler yapılabiliyor. Ancak burada da insan denetimi çok kritik. Gazi Üniversitesi'nde gerçekleştirdiğimiz ‘Türk Beyin Projesi’ ile yapay zekâ destekli erken uyarı sistemleri geliştirildi. MR verilerinden anormallikleri tespit edebilen sistemlerimiz hayat kurtarıyor.”
“Yapay Zekâ, Hukukun da Konusu Olmalıdır”
Panelin hukuk ayağında ise söz alan Av. Melisa Yıldız, yapay zekâ ve kişisel verilerin korunması üzerine değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Birliği’nin yapay zekâ yasasından ve ABD’nin ulusal yapay zekâ girişimi yasasından örnekler veren Yıldız, Türkiye’nin de bu alanda kapsamlı bir hukuki altyapıya ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
“Tıpta, özellikle kişisel sağlık verilerinde açık rıza ve veri güvenliği konuları büyük önem taşıyor. Ülkemizde hâlen doğrudan bir yapay zekâ yasası bulunmamaktadır. Bu alanda hızlı ve etkin bir mevzuat hazırlanması gerekmektedir.”
Panelde Dikkat Çeken Soru
Panelin soru-cevap kısmında söz alan Teknik Öğretmen ve Mekatronik Yüksek Mühendisi Yalçın Çelik, önemli bir konuya temas etti. Çelik, şu soruyu yöneltti:
“Yapay zekânın üretkenliği ve sıfır hataya yakın robotik cerrahiden söz ettiniz. Peki bu süreçte insan denetimi ve kontrol mekanizmaları nasıl kurgulanmalı? Yapay zekâya güven artarken, sağlık çalışanlarının mesleki refleks ve karar alma becerileri zayıflar mı?”
Bu soru, paneldeki uzmanlarca büyük ilgiyle karşılandı. Yapay zekânın yardımcı bir sistem olduğu, nihai kararda insan faktörünün mutlaka korunması gerektiği yönünde ortak bir görüş oluştu.
Bu panel, yalnızca sağlık politikalarına yön vermekle kalmadı; aynı zamanda milli teknoloji hamlesi ve yerli yazılım vizyonunun da sağlık alanına nasıl entegre edilebileceğine ışık tuttu. Yapay zekânın sunduğu fırsatlar kadar oluşturabileceği risklerin de titizlikle ele alınması gerektiği vurgulandı.
Teknik Öğretmen ve Mekatronik Yüksek Mühendisi
Yalçın ÇELİK
“Yapay zekâya yalnızca bir teknoloji olarak değil, aynı zamanda stratejik bir fırsat ve milli güvenlik konusu olarak bakmalıyız. Türk milleti olarak bu alanda geri kalamayız; üretmeli, yönetmeli ve yön vermeliyiz.”
