Küresel düzenin çatırdadığı, devlet aklının yerini çıkar hesaplarının aldığı, barış umutlarının silahların gölgesinde ezildiği karanlık bir döneme tanıklık ediyoruz. İşte tam da böyle bir ortamda, Türk milleti için yol gösterici olan bir ses yeniden yankılandı: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi nitelikteki 23 Haziran 2025 tarihli yazılı basın açıklaması, sadece siyasi bir duruş değil; aynı zamanda milli vicdanın gür bir ifadesidir.
Bahçeli'nin ortaya koyduğu tespitler ve uyarılar, küresel güç oyunlarına karşı Türkiye'nin nasıl bir irade ortaya koyması gerektiğini net biçimde ortaya koymaktadır. Bu açıklama, karanlık senaryolara karşı Türk milletinin aydınlık yürüyüşünün beyannamesi niteliğindedir.
Küresel Savaşın Gölgesinde Millî Ses: Bahçeli
Ortadoğu yeniden alev alev yanarken, Batılı güçlerin taraflı müdahaleleri, barışı değil savaşı büyütmektedir. İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırılarıyla başlayan süreç, sadece iki ülke arasındaki bir çatışma değil, aynı zamanda yeni bir dünya savaşının zeminidir. Sayın Bahçeli bu tehlikeye karşı milletimizi ve dünyayı uyarıyor:
“Savaşlar kuşağının düğümü çözülmüş, kurdelesi kesilmiş, sahnesi kurulmuştur.”
Bu sözler, bir liderin öngörüsünü değil; aynı zamanda sorumlulukla şekillenmiş devlet aklının seslenişini ifade etmektedir. Sayın Bahçeli; ABD’nin çifte standardını, İsrail’in hukuk tanımaz saldırganlığını, uluslararası kurumların sessizliğini açıkça eleştirirken, Türkiye’nin egemenliğine yönelen her tehdide karşı topyekûn bir direniş ruhu çağrısı yapmaktadır.
İsrail’in Vahşeti, Sessiz Dünyanın Ayıbı
Gazze’de çocuklar öldürülürken susanların, şimdi İran’a karşı yapılan saldırıyı “meşru müdafaa” gibi gösterme çabaları, vicdanları yaralamaktadır. Sayın Bahçeli, bu ikiyüzlülüğü en açık şekilde teşhir etmiş; mazlumların sesi olmuştur.
“İsrail mutlaka durdurulmalı, bu amaçla uluslararası camia ayağa kalkmalıdır.”
Bu çağrı, yalnızca diplomatik bir talep değil; insanlık onuruna yapılan bir vurgu, Türk milletinin tarihî misyonunun çağdaş bir yansımasıdır. Bizler tarih boyunca ezilenin yanında, zalimin karşısında olduk. Bugün de aynı kararlılık, aynı duruş Milliyetçi Hareket Partisi’nin liderliğinde hayat bulmaktadır.
Türkiye Hedefteyse, Saflar Sıkılaştırılmalı
Sayın Bahçeli’nin ifadesiyle; “İran’a atılan bombalarla ülkemize mesaj verilmek isteniyor.” Bu mesajı iyi okumak zorundayız. Irak, Suriye, şimdi İran… Sıradaki ülkenin Türkiye olmasını hedefleyen odaklar karşısında sadece siyasal değil; millî bir bilinçle hareket etmeliyiz.
Bu noktada; “Devlet-millet birdir” ifadesi, bir slogan değil; iç cephedeki dayanışma çağrısıdır. Partiler, ideolojiler, farklı görüşler bu milli tehdit karşısında bir yana bırakılmalı; birlik ve beraberlik esas alınmalıdır.
Ülkücü Hareket Susmaz, Türk Milleti Eğilmez
Türk milletinin vicdanı olan Ülkücü Hareket, sadece siyasal bir duruş değil, tarihe yön veren bir iradedir. Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde Milliyetçi Hareket Partisi; milli bekayı, toplumsal huzuru ve küresel adaleti savunmaya kararlıdır.
Unutulmamalıdır ki; Türk milleti bin yıllardır hedefte olan ama asla teslim olmayan bir millettir. Bu milletin kaderi teslimiyet değil, direniştir. Mazluma umut, zalime korkudur. Ve bu milletin temsilcisi olan MHP ve Ülkücü Hareket, yarınların teminatıdır.
Sayın Bahçeli’nin açıklaması, sadece bugünü değil, geleceği de inşa edecek bir akıl, irade ve vicdan çağrısıdır. Bu çağrıya kulak vermek, sadece bir siyasi tercih değil; bir milletin varlığına sahip çıkmak demektir.
Ben bir eğitimci, bir mühendis ve bu millete gönülden bağlı bir ülkücü olarak diyorum ki:
Bu bayrak bizim, bu vatan bizim, bu millet onurumuzdur. Türkiye’nin yüzyılı, Türk milletinin kararlılığıyla yazılacaktır.
Yalçın Çelik
Teknik Öğretmen | Mekatronik Yüksek Mühendisi
28. Dönem MHP Aksaray Milletvekili Aday Adayı
Kaynak: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin “İç ve Dış Siyasi Gündem” konulu yazılı basın açıklaması – 23 Haziran 2025
