Dün , NTV'de katıldığı canlı yayında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Burcu Kaya ve Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı. Gazeteci Yazar Ardan Zentürk, Hakan Fidan canlı yayında yaptığı açıklamalardan kritik noktaları değerlendirdi.
Zentürk değerlendirmesinden öne çıkanlar şöyle;
Hakan Fidan'ı NTV'de seyrettik. Kendisi çok sert bir ifadeyle PKK YPG unsurlarına, daha doğrusu şimdiki adıyla nedense Suriye Demokratik Güçleri denilen o varlıklara bir an önce ya Suriye ordusuna entegrasyonlarını yahut da silah bırakmalarını istedi. Bu son dört gün içinde ikinci çağrısı.
Peki ne dedi? Sayın Hakan Fidan dedi ki; ''Ankara'nın SDG'nin omurgası olan Kürt halk koruma birliklerinin YPG'nin silahsızlanmasını beklediğini, silahlı yapıların bu ülkede bazı şeyleri bahane ederek varlıklarını sürdürmeleri kabul edilemez. YPG'nin silah bırakmasını bekliyoruz'' dedi. Peki bırakmıyor. Yani net olarak söylüyorum. Bekliyoruz ama Sayın Hakan Fidan bekliyor ama bırakmıyor. Niye? Şöyle; Demokratik Suriye Güçleri silah bırakacaklarına dair çıkan haberleri yalanlamış. Örgütün Sözcüsü Ebcer Davut, "Koşullar bu silahları teslim etmeye uygun değil." demiş.
''SURİYE'DEKİ PKK, YPG UNSURLARI BARZANİ TALEBANİ'NİN IRAK'TAKİ PEŞMERGE UNSURU NEYSE O OLMAK İSTİYOR.''
Suriye ordusuna katılmaları için 30 günlük bir takvim belirlendiği ve silahlarını teslim edecekleri yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğunu söylemiş. Bunu ne köpürttü biziö hükümete yakın medya ya! Terör örgütünün sözcüsü Ebcer Davut, Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine katılması için bir süre belirlendiği yönündeki iddiaları reddederek, "Güneyde yaşanan şiddet olayları, IŞİD'in artan tehditleri ve genel güvenlik durumu göz önüne alındığında silahlarımızı teslim etmemiz gerçekçi değildir." demiş ve güçlerinin özel statüsünün tanınmasıyla bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söylemişti. Ne bu özel statü? Hep söyledim. Ta Ekim 2024'ten beri söylüyorum. Suriye'deki PKK, YPG unsurları Barzani Talebani'nin Irak'taki peşmerge unsuru neyse o olmak istiyor. Emir komuta zinciri bozulmamış. silahları cillop gibi Amerika droneları anti tank füzeleriyle falan öyle bir güç olmak istiyor, adamlar ben Suriye ordusun katılacağım demedi ki hiçbir zaman ordunun bir parçası olabiliriz ama diyor koşullar önemli diyor.
''O, MAĞARADA 30 TANE KALAŞNİKOV BİR YERLERDE YAKILMIŞ OLMASININ BİR ANLAMI YOK''
Güçlerimizin tanınacağı anayasal bir anlaşma sağlanırsa Suriye ordusunun bir parçası olabiliriz. Yani bu nedeni kağıt üstünde Suriye ordusunun bir parçası oluruz. Ama biz emir komuta zincirimiz çerçevesinde bir yere gitmeyiz. Çünkü İlham Ahmed var ; Dışişleri Bakanı sözde. Diyor ki; Süveyda'da Şam yönetiminin güvenlik güçlerinin sergiledikleri görüntü ve yapılanlar Suriye Demokratik Güçleri'nin silah bırakmaması gerektiğini bir kez daha göstermiştir." diyor. Aynen de şöyle devam ediyor; Baştan bu yana söylediklerimizin doğruluğunu anladık. SDG kurumsal kimliğiyle ve silahlı olarak varlığını korumak zorundadır. Şam yönetiminin tam yönetimine girmesi, Şam'dan gelen her emri kayıtsız şartsız uygulaması düşünülemez. Son olarak Süveyda'da yaşanılan olaylarda SDG hükümet güçleri ve beraberlerindeki aşiret silahlı güçlerinin karşısında yer aldı ve bu tutum böyle devam edecektir." diyor. Siz neden bahsediyorsunuz Sayın Fidan? Gerçekten inanılmaz bir durumla karşı karşıyayız. Bir yandan ısrarla sürdürülen bir İmralı sürecimiz var ve o İmralı sürecinin sonucunda ortaya çıkan federal olması kesinleşmiş Suriye'de bir PKK devleti var.O, mağarada 30 tane Kalaşnikov bir yerlerde yakılmış olmasının bir anlamı yok ki. Karşımıza çıkan tablo bu.
''BİZ KENDİMİZİ NE FES EDİYORUZ, NE ENTEGRE EDİYORUZ, NE DE SİLAH BIRAKIYORUZ DİYORLAR''
Çok net ve bir biçimde biz gelecekteki Suriye anayasasının meşru bir unsuru olarak varlığımızı sürdüreceğiz. Biz kendimizi ne fes ediyoruz, ne entegre ediyoruz, ne de silah bırakıyoruz diyorlar. Böyle bir durum var.
Şimdi bakın devlet söylediğini yapar. Öyle o biz öyle gördük. Yani eski Türkiye'de öyleydi. Yeni Türkiye'de de öyle olması gerekiyor. Yani nedir? Hakan Fidan çıktı dedi ki; ''Bizim için milli beka meselesidir. PKK, YPG, PYD her neyse bu eğer silah bırakmaz ve varlığını korumaya devam ederse biz müdahale ederiz.''
''ORADA YAŞANILAN O PERVASIZLIĞA KARŞI NASIL HAREKET EDEBİLECEĞİNİ MERAKLA BEKLİYORUZ''
Destekliyorum Sayın Fidan. Sizi destekliyorum. Tabii ki sizlere verilmiş bazı sözler varsa ve bu sözler de şimdi yan çiziliyorsa ve Türkiye'nin milli bekası açısından Kamışlı-Haseke hattında bir PKK devletinin kurulması fiilen gerçekleştiriliyorsa buna müdahale etmekle zaten yükümlüsünüz. Bu sözlerinizi destekliyorum ve Türkiye'nin şu anda bu an itibariyle orada yaşanılan o pervasızlığa karşı nasıl hareket edebileceğini merakla bekliyoruz. Türk halkı da bekliyor. Türk halkı da bekliyor doğal olarak. Kimse orada bizim sınırlarımızın öbür tarafında durup dururken yeni bir devlet Amerika ve İsrail şemsiyesi altında yeni bir devletin kurulmasını beklemiyor.
Kaynak: Haber Merkezi