Dünya genelinde her yıl yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan intihar, uzmanlara göre önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlandı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, intihar toplumlar üzerinde kalıcı etkiler bırakırken, erken müdahale ve kapsamlı stratejilerle bu trajedinin büyük ölçüde önlenebileceği vurgulandı.
CDC'nin raporlarında, intiharın tüm yaş gruplarını etkileyen bir halk sağlığı meselesi olduğu ve özellikle COVID-19 salgını sonrası artan vakaların dikkat çekici bir şekilde ele alınması gerektiği belirtildi.
Harvard Üniversitesi'nde Psikoloji Profesörü Matthew K. Nock, intihar araştırmalarında öncü isimlerden biri olarak, risk faktörlerini belirlemede büyük veri analizlerinin kritik rol oynadığını ifade etti.
Nock'un liderliğindeki çalışmalar, intihar girişimlerinin %90'ından fazlasının önlenebilir olduğunu gösterirken, zihinsel sağlık koşullarının ötesinde sosyal ve çevresel etkenlerin de hedeflenmesi gerektiğini savundu.
Benzer şekilde, CDC'den Dr. Alex Crosby, intihar önleme stratejilerinin toplum temelli yaklaşımlarla güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Crosby'nin katkıda bulunduğu bir araştırmada, 2015 yılında ABD'de intihar edenlerin %54'ünün bilinen bir zihinsel sağlık sorunu yaşamadığına dikkat çekilerek, geniş kapsamlı tarama programlarının önemi vurgulandı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de intiharı küresel bir halk sağlığı önceliği olarak ele alıyor. WHO'nun son yayınladığı bir dizi çalışmada, sosyal belirleyicilerin intihar oranlarını etkilediği ve kamu politikalarıyla bu belirleyicilerin değiştirilebileceği belirtildi.
Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü (NIMH) verileri ise intiharın ABD'de önde gelen ölüm nedenlerinden biri olduğunu doğrularken, önleme programlarının etkinliğini kanıtlayan klinik denemelere işaret etti.
Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Douglas Jacobs, intihar riski değerlendirme araçlarının geliştirilmesinde uzmanlaşmış bir isim olarak, acil müdahale hatlarının ve eğitim programlarının intihar oranlarını %20-30 oranında düşürebileceğini belirtti.
Uzmanlar, intihar önlemenin çok disiplinli bir yaklaşım gerektirdiğini vurguladı. CDC'nin kapsamlı halk sağlığı stratejileri arasında, okullarda farkındalık eğitimleri, erişilebilir zihinsel sağlık hizmetleri ve kriz müdahale sistemleri yer aldı.
Dr. Barbara Stanley gibi önde gelen araştırmacılar, güvenlik planı müdahalelerinin intihar riskini azaltmada etkili olduğunu gösteren klinik verilere dayanarak, bu modellerin yaygınlaştırılmasını önerdi.
İntihar gibi bir halk sağlığı sorununun üstesinden gelmek, kolektif eylem ve bilimsel temelli politikalarla mümkün hale geldi.
Uzmanlar, bu alanda atılacak adımların binlerce hayat kurtarabileceğini ifade etti.
Haber: Hava Arabacılar / Haber Merkezi