Tarih: 20.12.2025 10:11

Diş hekimi kaygısı miras mı?

Facebook Twitter Linked-in

Bilim insanları, toplumun büyük bir kesiminde görülen diş hekimi fobisinin sadece kötü anılardan değil, genetik kodlardan ve evrimsel süreçlerden kaynaklandığını ortaya koydu. Yapılan araştırmalar, bu kaygının biyolojik bir savunma mekanizması olarak sinir sistemine işlendiğini gösterdi.

Dünya genelinde her üç yetişkinden birinin yaşadığı diş hekimi korkusu, tıp dünyasının uzun süredir üzerinde çalıştığı bir konu olmaya devam etti.

Son yıllarda yapılan klinik çalışmalar, bu durumun sadece "iğne korkusu" ya da "acı duyma endişesi" ile sınırlı olmadığını, kökenlerinin çok daha derin biyolojik temellere dayandığını doğruladı.

GENETİK MİRAS VE "SAVAŞ YA DA KAÇ" TEPKİSİ

West Virginia Üniversitesi bünyesinde yürütülen ve geniş yankı uyandıran bir araştırmada, diş hekimi fobisinin kalıtsal bileşenleri incelendi.

Araştırma ekibinin başında bulunan klinik psikolog Dr. Cameron Randall, diş kaygısının genetik olarak aktarılabileceğini ifade etti.

Dr. Randall, belirli gen varyasyonlarının, bireyleri ağrıya ve dental müdahalelere karşı daha hassas hale getirdiğini saptadıklarını belirtti.

Uzmanlar, ağız bölgesinin vücudun en hassas alanlarından biri olması, beynin bu bölgeye yapılan müdahaleleri doğrudan bir "hayatta kalma tehdidi" olarak algılamasına neden olduğu vurgulandı.

EVRİMSEL BİR SAVUNMA MEKANİZMASI

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Washington Üniversitesi Dental Korku Araştırma Kliniği Direktörü Dr. Philip Weinstein, diş hekimi koltuğunda hissedilen çaresizliğin evrimsel bir kökeni olduğunu aktardı.

Dr. Weinstein, "Sırt üstü yatarken ve ağız gibi hayati bir bölge savunmasız bırakılmışken, bir yabancının kesici aletlerle bu bölgeye yaklaşması, beynin en ilkel kısmı olan amigdalayı tetiklemektedir" şeklinde konuştu.

Uzmanlar, modern diş hekimliğinin ağrısız yöntemler sunmasına rağmen, insan beynindeki "mağara adamı" dürtülerinin hâlâ müdahaleyi bir saldırı olarak kodlamaya devam ettiğini dile getirdi.

ÇÖZÜM İÇİN 'BİLİŞSEL KONTROL' ŞART

Bilimsel veriler, bu fobiyi yenmenin yolunun biyolojik tepkiyi anlamaktan geçtiğini işaret etti.

Uzmanlar, hastaların randevu öncesinde süreç hakkında detaylı bilgilendirilmesinin ve tedavi sırasında kontrolün hastada olmasının (örneğin bir işaretle işlemi durdurabilme), kortizol seviyelerini düşürdüğünü kaydetti.

 

 

 

Haber: Gülsüm Hülya Sundu / Haber Merkezi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —